Basına yönelik saldırılar devam ediyor. Günün ilk saatlerinden itibaren, Kürt medyasına ve emekçilerine yönelik saldırılar başladı.
İzmir Kemalpaşa’da bulunan Abalıoğlu-Lezita’da greve çıkan işçilerin mücadelesi 50’li günlerine ulaştı.
Çocuk ve genç işçiliğine ve iş cinayetlerine karşı eyleme geçen İSİG Meclisi, çocuk işçiliğin yasaklanması, eğitime verilen bütçenin artırılması, MESEM projesine son verilmesini istedi. İSİG Meclisi ayrıca, çocuk işçiliğine karşı 1 Mayıs'ta tüm...
Kadıköy'de açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Ocak ayında söz verilen taban maaşı haklarını sordu. Öğretmenler haklarından vazgeçmediklerini ve alıncaya kadar her yerde olmaya devam edeceklerini vurguladı.
2007 yılında, Sibelimizin annesi Sakine Sürücü ile yapılan bir söyleşiyi, ve annemizin anlatımlarını paylaşıyoruz:
“İnsanın idealleri uğruna yaşamasıyla, ölmesi arasında bir fark görmüyorum”... Ölüm Orucu eylemlerinde, eyleminin 122. gününde ölümsüzleşen Sibel Sürücü’nün sözleriydi bu sözler...
Aralarında Mücadele Birliği Platformu’nun da yer aldığı 2024 1 Mayıs Taksim Platformu, 1 Mayıs’ın tarafı olan tüm güçlere çağrı yaparak bu sene 1 Mayıs’ın Taksim’de kitlesel olarak geçebilmesi için bir çağrı yayınladı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri 995. hafta eylemlerinde, 14 Nisan 1995 tarihinde Van'da JİTEM tarafından beyaz Toros'la kaçırılarak gözaltında kaybedilen iş insanı Kadir Keremoğlu'nun akıbetini sordu.
Filistinli sendikalar, tüm emek örgütlerini, “1 Mayıs'ta Filistin'in Kurtuluşuyla Dayanışma İçin” bu çağrıyı imzalamaya ve 2024 1 Mayısını “Filistin Direniş İşçileri Günü” olarak kutlamaya davet ediyor.
17 Nisan günü sabaha karşı saat 04.00'te, ABD’de yüzlerce Colombia Üniversitesi öğrencisi kampüsün ana bahçesinde bir "Gazze Dayanışma Kampı" kurdu. Öğrenciler, Üniversite İsrail'den çekilene kadar burada kalacaklarını duyurdular.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocuklardan “güvenlik”, “istihbarat” ve “gizli ajan” kelimelerini resimle ya da mektupla kağıda dökmelerini istedi.
Mücadeleci 10 Sendika bir araya gelerek 1 Mayıs'ta Taksim'de buluşma çağrısında bulundu. Yıllardır işçi ve emekçilere yasaklanan Taksim Meydanı'nı için "Geri alacağız, Taksim bizimdir” denildi.
“Öldürmenin pek çok yolu vardır. Karnına bıçak saplamak, ekmeğini elinden almak, hastalığını iyileştirmemek, kötü koşullarda yaşatmak, ölesiye çalıştırmak, intihara sürüklemek, savaşa yollamak vs... devletimizde bunların pek azı yasaklanmıştır.”...
17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde Antep'te bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren Dr. Ersin Arslan ve şiddet nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri anıldı. Sağlıkta dönüşüm programı nedeniyle giderek artan şiddet...
İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Açlığın, sömürünün, geleceksizliğin giderek arttığı bugünlerde milyonlar işçi, emekçi her gün soluksuz bir yaşam savaşı veriyor.
“Sendikalı çalışma hakkı amirlerin memurların iki dudağı arasında değil!” diyerek çağrı yapan DGD-SEN, 12 Şubat günü saat 15.00’de Şok Genel Müdürlük önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Sendikanın ŞOK Genel Müdürlüğü ile görüşme talebinin kabul edilmediğini anlatan Sendika Genel Başkanı Murat Bostancı, işten atılan arkadaşlarının derhal işe alınması, kıdem ve ihbar tazminatının verilmesi gerektiğini söyledi.
Şok Depo ve Mağazalarında işçi düşmanlığı olduğundan ve bunun sonucu işçilerin sendikaya üye olmaya çabalarına değinen Bostancı, “Yıldız Holding taleplerimizi kabul edene kadar mücadelemiz devam edecektir” dedi.
“İnsanlar kendini yakıp intihar ediyorlar. İşten atılan işçiler ne yapsın intihar mı etsin? ‘Sendikaya üye olmak suçtur’ diye söyleyin, biz de sendika örgütlülüğü yapmayalım. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Mücadelemiz devam edecektir. İstanbul’da, Kocaeli’nde ve Türkiye’nin diğer her noktasında Şok Market önünde eylemlerimiz devem edecek” dedi.
İşten atılan işçi arkadaş Emir Kaya ise “Şok Deposu’nda üç yıl çalışmaktaydım. Hijyen koşulları sıfırdı. İçerideki baskılara karşı sendikal faaliyet yürütmeye başladık. Şu an içeride kahve içen Dinçer bey ‘sendikadan istifa etmezsen evinden çok uzakta bir iş yerine gönderirim’ dedi. Kabul etmediğim için işten atıldım. Hasta olursun kimse görmez bunu.
DGD-SEN ile birlikte mücadele ediyoruz. İçerideki arkadaşlarımız da bizimle olsun. Biz birlikte olursak kimse bizi yenemez. Sendikamız Şok'un bütün depolarında bulunuyor. E-devlet şifrelerinin alınmasıyla kimse baskı uygulanamaz. İşçileri istediğin gibi atamazsın, sendikaya üye olmak anayasal haktır. Özgür iradesiyle üye olan işçilerin e-devlet şifreleri ile zorla sendikadan istifa ettiriliyorsa, hak hukuk nerede soruyoruz. Cengiz denilen şahıs, işçilerin üstüne araç kullandı. Eğer bize doğru adım atmazsanız biz atacağız.”
Şok Genel Merkezi önünde yapılan açıklamanın ardından Yıldız Holding önüne gidilerek Sendika adına açıklama yapıldı. Holding yönetimiyle Şok işçilerinin işe geri alınması yönünde görüşülecekti yalnız yönetim kabul etmediği için açıklamaya geçildi ve Şok'un bütün mağazalarının önüne gidileceği söylendi.
“İşçilerin üzerine araç sürülüyor, patron sendikalarından değiliz biz, bağımsız Sendikamız işçi düşmanlarından hesap soracaktır. Şok Depoları pislikten geçilmiyor, işçiler bizleri arıyorlar, örgütlenmek istiyorlar. Kazanacağız, Ülker'den de, Yıldız Holding'den de hesabımızı soracağız. Şok Mağazalarının önüne gideceğiz. Ülker ürünlerinin alınmaması, Şok Marketlerden alışveriş yapılmaması çağrısı yapacağız” diyerek açıklamayı: “Şok Depoya Sendika Girecek Başka Yolu Yok”, “İşçi Düşmanı Yıldız Holding”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın” sloganlarıyla sonlandırdılar.
Şok işçileri 13 ve 14 Şubat günleri Darıca’daki Şok Depo önünde de eylem yapacaklar.