"Üniverte İşçileri ve Aileleri Açlığın, Yokluğun İçine Atamaz"

Tez Koop İş Sendikası İstanbul üniversitesi sosyal tesislerinde kantin ve otoparkta çalışan 60 işçinin iş akitlerinin fesh edilmesini protesto ederek işçiletin işe alınması için mücadele edeceklerini belirtti.

İSTANBUL - İstanbul Üniversitesi Avcılar kampüsü önünde Türk İş Konfederasyonu'na bağlı sendikalar vergi adaletsizliğini protesto ederek işçi ve emekçiler üzerindeki vergi yükünün kaldırılmasını talepiyle basın açıklaması gerçekleştiren Türk İş Konfederasyonu'na bağlı sendikalar da katıldı. 

 

"Geleceğimizi Rektörlere Teslim Etmişiz"

İlk olarak konuşan Türk İş Konfederasyonu Marmara Bölgesi Temsilcisi Adnan Uyar, üniversitelerin Türkiye'nin geleceğini yetiştiren yerler olduğunu belirterek "Biz geleceğimizi rektörlere teslim etmişiz. Burada çocuklarımızı yetiştirsinler, burada eğitimi doğru ve sağlıklı şekilde versin diye görev vermişiz. Evlatlarımız savaşlarda ölüyor,  inşaatlarda ölüyor İş kazalarında,  maden ocaklarında ölüyor, iş cinayetlerinde ölüyor. Sizin yapmanız gereken kaliteli, akıllı idealist, herhangi bir sıkıntısı olmayan nesiller yetiştirmek.ise Anasını, babasını kapının önüne koymak ehliyeti nereden alıyorsunuz?" diyerek 60 işçinin iş akitlerinin fesh edilmesinine tepki gösterdi. Türk İş üyeleri bu sözler üzerine "Tez Koop İşçisi Yalnız değildir" sloganları attı.

"Ünivertelerin Amacı Kar Etmek Olamaz"

Uyar konuşmasının devamında "Biz asla ve asla makam düşman değiliz. Biz rektör düşmanı değiliz. Bu ülkenin emekçilerinin vergileriyle oradan ayrılan bütçelerle  görev yapıyorsunuz. Sizin daha çok kazanalım daha az maliyet yapalım diye bir keyfiyetiniz olamaz. Birilerini kapının önüne koyup birilerinin emek vermeden, terlemeden ihale verme yoluyla onlara kazanç sağlama hakkına sahip değilsiniz" dedi. Bunun üzerine "Rektör Şaşırma Sabrımızı Taşırma", "Atılan İşçiler Geri Alınsın" sloganları atıldı.

Eğitim kurumlarının asla geleceği karanlık olan nesiller yetiştirmek gibi bir görevi olmadığını belirten Uyar, üniversitenin burada çalışan, burada okuyan, herkesin sağlığını geleceğini düşünmek zorunda olduğunu vurgulayan Uyar "Sayın rektör siz kaliteli nesiller yetiştirmezseniz, eğitimi verdiğiniz insanlara anlattığınız gibi davranmazsanız o zaman onun eğitim kurumu olmaktan daha ziyade ticaret kurumu olmak gibi bir vasfı olur. Buna Türk İş olarak karşıyız ve buna karşı  daha kuvvetli bir şekilde haykıracağız. Bu kurumda çalışan arkadaşlarımızın akıbeti için mücadelemiz devam edecektir" dedi.

Tez Koop İş Sendikası adına basın açıklamasını İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı Selahattin Karakurt okudu.

 

"Üniversitede Kaos Dönemi"

Yıllardır İstanbul Üniversitesi bünyesinde çalışırken, üniversitenin bir bölümünün 2018 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa olarak ayrılmasıyla tüm çalışanlar yönünden yeni bir belirsizlikler ve kaos dönemi başladığını belirten Karakurt, öğretim üyelerinden idari personeline, öğrencilerinden işçilerine kadar her iki üniversite İçinde bulunanların aradan geçen 24 ayda çok yönlü sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

 

"Burası Özel İşletme Burada Çalışamazsınız"

İstanbul Üniversitesi'nin Cerrahpaşa'ya bağlı sosyal tesis, kantin ve otoparklarının yeni yılda işletmeye başlatılmak üzere hizmet satn alımı gerekçe gösterilerek bir şirkete ihale ile verildiğini aktaran Karakurt, burada çalışan işçilere "Burası özel bir işletmedir çalışamazsınız" denildiğini belirterek, "Kantin ve otoparkları ihale ile bir șirkete verilmesi açık biçimde özelleştirmedir. Bunun anlamı çok açıktır: Aralarında çok sayıda üyelerimizin de bulunduğu üniversiteler ticarethane veya bir işletme değildir. Kar amacı güdülemez" dedi.

"İşimize Aşınıza Göz Koyanlara Son Derece Sert Cevap Vereceğiz"

Çalışanların büyük hak kayıplarıyla, belirsizliklerle ve işsizlikle karşı karşıya olduklarını, tüm çalışanlar, hocalar ve öğrencilerle birlikte üniversitelerin ticarethaneye dönüştürmemekte kararlı olduklarını ifade eden Karakurt,  "Hele bizim işimize aşımıza göz koyanlara son derece sert karşılık vereceğiz. Bu böyle bilinmelidir" dedi.

Özelleştirmenin işçilerin işsiz kalması, üniversite öğrencilerinin ve çalışanlarının 1 liraya alacakları yiyccekleri, 5 liraya satın alması anlamına geldiğini söyleyen Karakurt, bunun üniversitede çalışanların ve öğrencilerin üzerinden kar amacı gütmekten başka bir șey olmadığını ve buna sessiz kalmayacaklarını belirtti.

 

"Sorumsuzca Uygulamaların Bedeli İşçilere Ödetilemez"

Yıllardır büyük bir özveriyle çalışan işçilerin işten çıkartılmasını şiddetle kınadıklarını ifade eden Karakurt, "Çünkü bir eğitim kurumunun, çalışan işçilerine karşı hiçbir sorumluluk taşımaması anlaşılamaz bir durumdur. Sendikamız bu haksız işten çıkarmalar karşısında mücadelesini her boyutta sürdürecektir. Sorumsuz uygulamaların , çözüm üretmekten çok çözümsüzlük yaratan düzenlemelerin bedeli asla ve asla işçilere yüklenemez" dedi.

 

"İşçiler ve Aileleri Açlığın, Yokluğun İçine Atılamaz"

İşçilerin iş akitlerinin fesih bildirimleri geri çekilinceye kadar, üyeleri işlerine dönünceye kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Karakurt, İşçi arkadaşlarımız ve aileleri açlığın, yokluğun ve yoksulluğun içine atılmamalıdır. Bugün Türkiye'de işsiz kalmak ölümle eş değerdedir. Bizden ölüme rıza göstermemizi. beklemesinler. Ve göstermeyeceğiz. Herkes bilmelidir ki, yeri yerinden oynatırız. Bu üniversiteleri eylem ve direniş alanına çeviririz. Ne üniversitelerin imajı kalır ne de burada bir faaliyet yapılabilir" dedi

Bugün YÖK'ün kuruluş yıl dönümü olduğunu anımsatan Karakurt, "Bir kez daha egitim ve bilim yuvalarının nasıl özelleştirildigini hep birlikte görüyoruz. Öğrenci arkadaşlar sizlerden destek bekliyoruz. Hocalarımızdan, duyarlı kamuoyundan destek bekliyoruz Üniversiteler ticarethane değil, rektörler bu ticarethaneleri peşkeş çeken işletmeciler değildir, olmamalıdır" dedi.

"Üniversiteler Bilim Merkezi Olmalı"

Üniversite yönetimlerinin bir bilim merkezi gibi davranması gerektiğini vurgulayan Karakurt,  "Bizler üniversitelerimizi seviyoruz. Ama şunu bilin, işimiz ve ekmeğimizle asla oynatmayacağız. Üniversiteler bizimdir bizim olacak. Herkes bilsin ki ekmek yoksa barış da yok" dedi. üniversitelerin yönetimine seslenen Karakurt, "Bu işyerlerine elinizi uzatırsanız iş barışı sürer" dedi. 

 

"İşten Atmalara Sessiz Kalmayacağız"

Karakurt sözlerini "Tez Koop İş Sendikası olarak üyelerimizin işten çıkarılmasına sessiz kalmayacağız, uzatmazsanız bizden sabır beklemeyin. Bu işyerleri eylem alanına dönüşür. Mücadelemizi sürdüreceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Türk İş üyeleri eylemi "İş Ekmek Özgürlük", "İş Ekmek Yoksa Barış Da Yok", "Tez Koop İş İşçisi Yalnız Değildir", "Rektör Şaşırma Sabrımızı Taşırma" sloganları atarak eylemi sonlandırdı.