Baskılara, zorbalığa, yasaklara karşı mücadele... Özgürlükler için, haklar için mücadele... Demokratik kazanımlar için mücadele... Örnekler çok. Şu ya da bu şekilde, ama sürekli olarak, bir hareket halinde emekçiler. Toplumun tüm ezilen kesimleri hareket halinde. Katmerlenmiş, üst üste binmiş sorunlar yumağı, tüm bir toplumu ileri itiyor.

Bu genel hareketin bir parçası olarak demokratik örgütlenmeler ve sosyalist yapılar da hareket halinde. Çeşitli kampanyalar, eylemler, çalışmalar, bir araya gelmeler...

Mücadelenin yaygın bir hal alışı, sosyalist çevrelerin hemen her alanda güçlerini bir araya getirmeye çalışmaları son derece umut verici bir durum. Bu koyu faşist diktatörlüğün, bu topyekun faşizmin yaratmaya çalıştığı karanlığın parçalanması, birleşik ve devrimci bir mücadeleye dayanan bir devrimle gerçekleşebilir ancak. Tüm emekçilerin demokratik istek, istem ve arzularının kucaklanması, örgütlü bir şekilde dinci faşizme yöneltilmesi hayati önemde.

En geniş ittifak, sayıları milyonlarla ölçülen emekçi sınıfları, ezilen halkları, yoksul kitleleri, işsizleri, gençliği bir araya getirmekle kurulur. Bu ancak milyonlarca emekçinin yaşamsal çıkarlarını temsil eden devrimci taleplerle mümkündür. Milyonlarca insan ancak böyle büyük hedefler etrafında; bu hedeflerin gerçekleşeceğine gerçekten ikna olduklarında bir araya gelirler ve ancak o zaman tüm yıkıcı devrimci enerjilerini tekelci kapitalist düzenin, dinci faşizmin üstüne yönlendirirler.

Günlük mücadelenin büyük amaçlara ve devrime bağlanması gerekir. Emekçi yığınların sınıf çıkarları, kötülükleri ortadan kaldırmak için kötülüklerin temelini ortadan kaldırmayı gerektirir. Yani dinci faşizmin, onun politik iktidarı dahil emekçi sınıflar üzerindeki tüm kötülüklerin sona erdirilmesi tekelci kapitalist düzeni ortadan kaldırmayı zorunlu kılar.

Emekçi yığınlarda öfke birikti. Yoğun faşist baskılar var. Gözaltı, işkence ve tutuklama furyası aldı başını gidiyor. Krizin alabildiğine ağırlaştırdığı yaşamlar, siyasal iktidarın baskısıyla birleştiğinde, tam bir cehenneme dönüyor. Artık her ağzını açan, en ufak bir eleştiri, hatta serzenişte bulunan kovuşturmaya uğruyor, tutuklanıyor. Belediye başkanları, çeşitli parti ve örgüt çalışanları, gazeteciler, dernek üye ve yöneticileri... derken, sosyal medya paylaşımları nedeniyle sokaktaki sıradan insanlar tutuklanıyor, zindana atılıyor.

Öte yandan bu topraklarda inanılmaz ağır bedeller üzerinden yürütülen bir demokrasi mücadelesi, bir sosyalizm mücadelesi var. Direngen ve inatçı bir sosyalist hareket var. Sosyalist hareket bu zorlu mücadelede ağır bedeller ödedi. Nice genç devrimci toprağa düştü. Binlerce, on binlerce devrimci tutsak, her siyasal çevreden, her yaş ve cinsiyetten, zindanlarda ağır baskı koşullarında. Mücadele bu ağır koşullara rağmen kesintisiz sürüyor.

Bir mücadelenin başarısı için, her şeyden önce, o mücadeleyi yürütenlerin kendi tarihsel haklılıklarına ateşli bir inanç beslemesi gerekir. Kendi durduğu yerin doğruluğuna inanmayan bir kişi veya hareketin başarı şansı yoktur. Kendi fikir ve programını, savunularını gizleyen, onların açığa çıkmasından korkan bir hareket, yenilmeye mahkumdur.

Faşizmi yıkacağız. Bunu yüksek sesle, her yerde ilan edeceğiz. Bunu yapmak uğruna devrimci bir mücadele yürüteceğiz. Kendi değerlerimizi, en başta bu uğurda bedeller ödemekte olan insanlarımızı açıktan savunarak yapacağız bunu. Sermayeye, onun basınına şirin görünmek adına akla gelen en geri çizgiyi savunmak bizden uzak olsun. Net, kendine ve kendi savunularına güvenen, hepsinden öte, emekçi yığınların bilincine güvenen ve seslenen bir mücadele hattı geliştirilmek zorunda. Birleşik devrimci mücadele, birleşik devrim mücadelesi, her alanda bu netlik üzerinden ilerleyebilir.

Bugüne kadar zorlu yollardan geçerek bugünlere gelindi. Şimdi burada, birleşik devrim temelinde, birleşik bir devrimci hareket yükseliyor. Her alanda bu harekete güç katmak, faşizmi yıkmanın en temel halkası haline gelmiştir.