Buna bir politik müflisin ayakta kalma çırpınışı da denebilir. Yerel seçimlerde uğradıkları politik hezimetten, uğradıkları derin hayal kırıklığından sıyrılmanın yolu olarak, TİP, “yeni bir hikaye” yazmaya hazırlandığını ilan etti. ...

HDP’li vekiller, açlık grevinin 96. gününde olan Leyla Güven için Taksim Meydanı’ndan Galatasaray Lisesi önüne yürüyüş yapacaklarını duyurmuştu günler öncesinden.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “sizi yürüten adam değildir” tehdidine rağmen Taksim Hill Otel’den “Tecrit Kalksın Leyla Yaşasın” önlükleriyle çıkan vekiller polis ablukası ile karşılaştı.

Taksim Meydanı sabah saatlerinden itibaren polis ablukasına alındı, çok sayıda polis ve TOMA konuşlandırıldı, Taksim’e çıkan sokaklar da çevik kuvvet polisleri ve tomalarla kuşatıldı.

Milletvekillerinin yürümek istediği İstiklal Caddesi girişini kapatan polis amiri, “18 Ağustos 2018’den bu yana Taksim Meydanı'ndaki eylemlere izin vermiyoruz. Eğer size izin verirsem o 8 ayın hesabını veremem. Yasalara göre yürüyüşünüz yasak. Amacınız farkındalık yaratmaksa burada açıklama yapın” dedi. HDP’liler buna karşı bir gün önce Atatürk Kültür Merkezi’nin temel atma törenine katılan Cumhurbaşkanının İstiklal Caddesi’nde yürüyüp, simit dağıttığını hatırlattı.

Vekiller aksi yönde, AKM yönünde yürümeye başladıklarında da yine önleri polis tarafından kesildi ve “yürüyüşlerinin kanunsuz olduğu, dağılmaları gerektiği” anons edildi.

Görüşmelere rağmen yürüyüşleri engellenen vekiller Taksim Hill Otel önünde açıklama yaptı. Leyla Güven’in fotoğrafı ve “Tecrit Kalksın, Leyla Yaşasın” pankartı açılarak yapılan basın açıklamasında HDP Eş Başkanı Sezai Temelli “Leyla Güven eyleminin 96’ncı gününde duyarlılığını yaratmak için buradayız. Galatasaray Lisesi’nin önünde açıklama yapmak istedik. Bizler bu ülkede demokratik bir cumhuriyetin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Bunun için de tecridin bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz. Leyla Güven’in mücadelesine ortak olmak için buradayız. Bu mücadele tüm Türkiye’nin barış, eşitlik, özgürlük mücadelesi ile ortaya çıkmış haklı bir taleptir. Her hükümlünün aile ve avukatları ile görüşme hakkı vardır. Bu hakkın Sayın Öcalan’dan sakınılması büyük bir hukuksuzluktur.

İmralı’daki tecridin fotoğrafını görmek istiyorsanız, o fotoğraf budur. Bu fotoğrafı bugün size sunmuş olduk. Taksim Meydanı’ndaki bu abluka ile yasa tanımazlık kendisini göstermiştir. İşte tecrit budur. Leyla Güven, 96 gündür bunu göstermeye çalıştı” dedi.

HDP Eş Başkanı Pervin Buldan da yürüyüşlerinin İçişleri Bakanı’nın talimatıyla engellendiğini hatırlatarak, “İçişleri Bakanı’nın milletvekillerini yürütmemekle adam olunmayacağını bilmesi gerektiğini” söyledi.

Buldan, “Tecridin kaldırılması, Leyla ve cezaevindeki arkadaşlarının yaşaması için farkındalık yaratacaktık. İçişleri Bakanı hukuksuz bir şekilde milletvekillerinin gidişini engellemiştir. İnsan olmak ölümleri engellemektir. Bu şekilde bu ülkeyi yönetenler bilmelidir ki bizler haklı ve meşru taleplerimizi her zaman her yer de dile getirmeye çalışacağız. 40 yıldır bu mücadeleyi veriyoruz. Özgürlük, demokrasi mücadelesini İçişleri Bakanından öğrenmedik. Hiçbir zaman ilkelerimizden taviz vermedik. Bu ülkeye özgürlüklerin, adaletin gelmesi için her türlü bedeli ödedik.

Leyla Güven arkadaşımız İmralı Cezaevinde Sayın Öcalan üzerindeki haksız ve hukuksuz tecridin sonlanması için bedenini açlık grevine yatırmıştır. Her an istemediğimiz sonuçlarla karşılaşabiliriz. Biz cezaevlerindeki arkadaşlarımızın, açlık grevindeki arkadaşlarımızın yaşamını yitirmesine müsaade etmeyeceğiz. 61 milletvekilini yürütmeyen bir anlayışı reddediyoruz. Bugün bir kez daha tecridin kalkması Leyla Güven’in yaşaması ve tüm arkadaşlarımızın barış ve özgürlük talebine ses vermek için toplandık” dedi.

Yapılan bu açıklamalar sonrası HDP’liler meydanda oturma eylemine geçti.

Oturma eyleminin sonunda vekiller otelin içinde toplantıya geçti, ardından da Galatasaray’a tek tek yürüyeceklerini söyledi. Otelden tek tek çıkan vekiller polis takibi ile İstiklal Caddesi'nde “Leyla haklıdır tecrit kalkmalı”, “Leyla Güven onurumuzdur”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla yürüdü.

Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri 995. hafta eylemlerinde, 14 Nisan 1995 tarihinde Van'da JİTEM tarafından beyaz Toros'la kaçırılarak gözaltında...

Filistinli sendikalar, tüm emek örgütlerini, “1 Mayıs'ta Filistin'in Kurtuluşuyla Dayanışma İçin” bu çağrıyı imzalamaya ve 2024 1 Mayısını “Filistin Direniş İşçileri Günü...

17 Nisan günü sabaha karşı saat 04.00'te, ABD’de yüzlerce Colombia Üniversitesi öğrencisi kampüsün ana bahçesinde bir "Gazze Dayanışma Kampı" kurdu. Öğrenciler, Üniversite İsrail...

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocuklardan “güvenlik”, “istihbarat” ve “gizli ajan” kelimelerini resimle ya da mektupl...

Günümüzde dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan önemli bir olay hem hızla duyulmakta hem de başka coğrafyalar üzerindeki etkileri hızla açığa çıkmakta. Dolayısıyla da emekçi ...

Mücadeleci 10 Sendika bir araya gelerek 1 Mayıs'ta Taksim'de buluşma çağrısında bulundu. Yıllardır işçi ve emekçilere yasaklanan Taksim Meydanı'nı için "Geri alacağız, Taksim bizimd...

“Öldürmenin pek çok yolu vardır. Karnına bıçak saplamak, ekmeğini elinden almak, hastalığını iyileştirmemek, kötü koşullarda yaşatmak, ölesiye çalıştırmak, intihara sürükle...

Yeni tanıştığımız, belediyeye bağlı bir taşeron şirkette çalışan işçi anlatıyor, “İki üniversite bitirdim, 26 bine çalışıyorum. Yol-yemek çıkarsan asgari ücret işte. Bu ...

  17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde Antep'te bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren Dr. Ersin Arslan ve şiddet nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri a...

Arama

 

LENİNİST TEORİ

ÖNSÖZ

           Tüm Sayılar

Yeni Kitaplarımız

E-Kitap

Tüm E-Kitaplar için resme tıklayınız...

Devrimin Çağrısı

 

Editoryal 2023-2

 

Zafere Kadar Genç Yoldaş

Ukrayna Kimin Savaşı

 

Dergilerle Kısa Tarih