1991 yılında Kadın saat işçilerinin eşit olmayan ücretler nedeniyle yaşanan itirazlarla birlikte başlayan grev, 1918’deki genel grevden bu yana, İsviçre’deki en büyük siyasi seferberlik olarak tarihteki yerini almıştı. Haziran 2011’de ilk kez Kadın Federasyonu ve birçok kadın kuruluşunun desteğiyle bir kadın eylemi gerçekleştirilmişti. 14 Haziran 2019’da üçüncü bir kadın grevi yine yüz binlerce kadının katılımıyla gerçekleştirildi.

Grev, 1991’deki kadınların taleplerinin henüz karşılanmadığını dile getiriyor.

BU yılki protestolarının temaları “Zaman, Saygı, Ücret Eşitsizliği, Cinsiyetçilik ve Tacizler” olarak belirlenmişti.

İsviçre’de kadınlar erkeklerle aynı şartlar ve koşullarda çalışmalarına rağmen, %20 daha az kazanıyorlar.

İsviçre’nin Basel kentinde katıldığımız Kadın Grevi, onbinlerce kadının katılımıyla gerçekleşti. Sabahın erken saatiyle kahvaltı yaparak güne başlayan kadınlar, aynı saatlerde şehrin birçok yerinde işe giden insanlara akşam yapılacak kadın grevine çağıran bildiriler dağıttı, zaman zaman da yolu trafiğe kapattı.

Akşam saat 17.00’de başlayacak yürüyüş saatine kadar kadınlar çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Eylemin başlamasına saatler olmasına rağmen toplanma alanında binlerce kadın yerini almıştı. Alanda kurulan yeme-içme stadlarında erkekler erkenden çalışmaya başlamıştı. Gün içerisinde şehrin her yerinde Kadın grevini destekleyen insanlar ve olaylar bir hayli fazlaydı. Yol çalışmasında çalışan inşaat işçileri pembe kask ve fularlar takmış, işyerleri ve cafeler grevi destekleyen çeşitli aksesuarlarla desteklenmişti.

Yürüyüşün başlamasına dakikalar kala toplanma alanından kitleyi dışarıdan görmek ve fotoğraflamak için uygun bir mekan ararken, meydana bağlanan tüm sokakların kadınlar tarafından işgal edildiğini görmek müthiş bir duyguydu.

Yürüyüş başladığında kitle gerçekten harekete geçmekte zorlandı. Bizler en önde yürüyen kadınlara eşlik etmek için, ön tarafa ulaşmak için bir hayli yürümek zorunda kaldık. Toplanma alanından başlayan yürüyüş, yine toplanma alanında bitirilerek, konser ve etkinlikler bu alanda devam etti.

Yürüyüş güzergahı şehir merkezinde tam daire olacak şekilde uzun bir yol olarak belirlenmişti. Yürüyüşün başında bulunan bizler yürüyüş yolunu yarılamışken, toplanma alanında yürüyüşe geçmeyi bekleyenler vardı. Şehir, kelimenin tam anlamı ile kadınların sesleri ve dansları ile sarsılıyordu.

İsviçre’nin Bern, Zürih, Lozan, Cenevre gibi birçok şehrinde de kadınlar sokaklardaydı. Onca yıldan sonra gerçekleştirilen en büyük siyasi eylemde, tarihteki yerimizi yine almış olduk.

İsviçre’den Emekçi Kadınlar