Mal varlığı dondurulan Yeni Demokrasi gazetesi muhabiri Ertan Çıta’nın “akbil”ine de el konuldu.
Kuzey Ormanları’nın Saros Körfezi Adilhan Köyü mevkilerinde “mesire” olarak kiralanan denize sıfır orman alanına yirmiden fazla beton villa yapıldı. Koru Dağı’ndaki orman kıyımı üzerine Saros Gönüllüleri’nin öncülüğünde protesto eylemi...
Perfetti’de Tek Gıda-İş işyeri temsilcisinin işten atılması üzerine başlayan eylemler devam ediyor. Bugün işçiler fabrika önünde TİS hakları için basın açıklaması gerçekleştirdi.
Bakırköy Kadın Kapalı Zindanı'nda görüş sonrası devrimci tutsaklara ayakkabı çıkarma dayatması yapıldı.
Tarım-Sen sosyal medya hesabından paylaşım yaparak Agrobay işçilerinin Ağustos ayı maaşları ve fazla mesai ücretlerinin ödendiğini duyurdu. Sendika işçilerin tazminatlarının da ödenmesi için dayanışmanın sürdürülmesi ve konunun takipçisi olma...
Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde Diş Hekimi M.Ş'nin 8 Mart bildirilerini asan SES üyesi kadın sağlık emekçilerine saldırısına ilişkin SES Şişli Şubesi basın toplantısı düzenledi. Yaşanan şiddet olayını aktaran sağlık emekçileri şiddet...
Agrobay Seracılık işçileri Ankara’daki siyasi parti ve bakanlıklarla yaptıkları görüşmeler ardından Madenci Anıtı önünde açıklama yaparak, “Emeğimizi ve alınterimizi istiyoruz. Verilen sözler tutulmazsa tekrar geleceğiz” dedi.
Brüksel'de çoğunluğunu Rojavalı Kürt ailelerin oluşturduğu mahallede Newroz kutlamalarının ardından yapılan faşist saldırı, İsviçre'nin Basel kentinde 25 Mart’ta (dün) yapılan bir basın açıklaması ile protesto edildi.
Santiago de Cuba'da yaşanan ekonomik kriz ve huzursuzluk, ABD'nin altmış yılı aşkın süredir devam eden yasa dışı yaptırımlarının, Küba'nın hiçbir kanıta dayanmayan “Terörizmi Devlet Olarak Finanse Eden Ülke” olarak tanımlanmasının ve yakıt,...
Geçtiğimiz Pazar günü (24 Mart) bir grup Kübalı, adanın doğusundaki Santiago de Cuba kentinde sokaklara dökülerek ülkedeki ekonomik durumdan duydukları memnuniyetsizliği dile getirdi. Son haftalarda yaşanan yakıt sıkıntısı, özellikle bu şehirde...
2023’ü depremlerle, ama depremin değil devletin sebep olduğu yıkımlarla, seçim süresinde halka boşa umut aşılayanlarla, dünya genelinde emperyalist savaşlarla geride bıraktık.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU’da çalışan kiralık araç şoförleri ödenmeyen şubat ayı maaşları ve fazla mesai ücretleri için 25 Mart günü saat 12:45’te Konak Eski Sümerbank önünde toplanarak Konak İZSU önüne bir yürüyüş ve basın açıklaması...
Yirmi beş yıl önce, ABD komutasındaki NATO, doğuya doğru yani Rusya’ya doğru genişlemesinin önünde duran tek engel olan Yugoslavya Federasyonu'ndan geriye kalan ne varsa savaş yoluyla yıktı.
DİSK-AR İşsizlik Ve İstihdamın Görünümü (2023 Yıllık) Raporu Yayımlandı. Buna göre Türkiye, geniş tanımlı İşsizlikte Avrupa Şampiyonu!
Kore'nin Yeniden Birleşmesi için Demokratik Cephe (DFRK) Merkez Komitesi toplantısı 23 Mart Cumartesi günü gerçekleştirildi. Burada alınan karar, 24 Mart günü KDHC resmi yayın organı KCNA’da yayınlandı. Karar şöyle:
Ekonomik ve siyasi kriz derinleştikçe dinci faşizmin foyası daha çok ortaya çıkmaya başladı. Bugüne kadar halka dönük sözlü saldırılarını temkinli bir şekilde yapanlar, şimdi artık gözü karartmış bir şekilde açıktan yapıyor, yetmiyor tehditler savuruyorlar. Sona doğru yaklaşan her iktidarın göstereceği refleksleri gösteriyorlar.
Recep Tayyip Erdoğan'ın Sivas'ta yaptığı mitingde KİT'lere kadro talebinde bulunan insanlara kelimenin gerçek anlamında ateş köpürmesi bunun bir örneğidir. "Bu toplantıyı provoke etmeyin; bizden bir şey beklemeyin" dedikten sonra hızını alamamış olacak ki, "Bizler Cudi'de, Tendürek'te mücadeleyi verirken(...), sizin söylediklerinize bakın. Ne diyorlar domates, ne diyorlar patlıcan, patates. Düşünün ya düşünün bir merminin fiyatı nedir? Düşünün benim Mehmedimin giyinip kuşanıp bu teröristlere karşı verdiği mücadelenin bedeli nedir bir düşünün… Siz hâlâ domates, patates, sivri biber konuşuyorsunuz" dedi.
Elbette söylediğimizi doğrulayan sadece bu örnek değil. Konya Çiller Köyü'nde bir AKP Gençlik Kolları üyesi konuşurken "Açız, 16 yılda bir tane fabrika açtıysanız kimliğimi bırakıyorum, insanları kandırmayın" diyen bir köylünün boğazı orada bulunan AKP'liler tarafından sıkılmaya çalışılıyor; köylüler tepki gösterince kahveyi terk etmek zorunda kalıyorlar. Yine meşum mafya bozuntusu Sedat Peker faşisti bir açılışta yaptığı konuşmada "devletin beka"sından bahsediyor; beslemelerine sokakları savunma ve silahlanma çağrısı yapıyor.
Tekelci burjuvazi ve onun devleti ile faşizmi bekçilik rolüne soyunanlar, "tehlike"nin farkındalar; işçi sınıfı ve emekçi halkta birikmiş olan öfkenin her an kendisini dışarı vurabileceğini görüyor, biliyorlar. Ataması yapılmayan bir öğretmenin "açım aç" diye isyan etmesinin sadece onun isyanı olmadığını seziyorlar.
TÜİK rakamlarına göre Ocak ayı enflasyonu %20,35 olarak açıklandı; gıda enflasyonu ise yıllık bazda %30,97 olarak belirtiliyor. Rakamları gören insanların tepkilerini tahmin etmek zor olmasa gerek. Herkes bunların gerçek oranları yansıtmadığını biliyor. Gerçek enflasyon %50-60'ları bulmuş durumda; bir şeyler almak için pazara çıkan insanlar, bunu en yakıcı şekilde hissediyorlar.
Yine TÜİK rakamlarına göre işsizlik oranı geçen yılın Aralık ayında %11,4 olmuş ve gençler arasında %21,6 olarak belirtiliyor. Oysa gerçek yaşamda bunun kat be kat fazlası olduğu herkesin malumu. İstatistiklerle yalan söylenebilir; ama yaşamda bunların gerçek karşılığının olmadığı, son süreçte işsiz kaldığı için intihar eden insanların sayısından anlaşılabilir. Son bir kaç yılda işsizlik oranının artması sonucu yüzbinlerce insan işsiz kaldı ve yeni bir iş bulamadı.
Bu arada Merkez Bankası faiz oranları da son hız artmaya devam ediyor. Orta ve küçük burjuvazinin iflası derinleşiyor. Geçen yılın Eylül ayında açıklanan faiz oranı % 24... "Faize karşıyız" nutukları kimseyi inandırmıyor; görünen köy kılavuz istemiyor.
Ve bunların ortasında süre giden bir seçim parodisi... Dinci faşizmin sonuçlarına şimdiden ipotek koyduğu; sürdürdüğü savaşımda kendisini tahkim edebilmenin bir aracı olarak gördüğü yerel seçimler... İşçi sınıfı ve emekçi halkların enerjisinin, oportünist ve reformistlerce esas olana, bir devrimle bütün iktidarın ele geçirilmesine değil de, "AKP'nin geriletilmesi" avuntusuna, küçük hesaplara feda edilmesi...
Oysa, dinci faşizmin yıkılıp gerçek bir halk iktidarının kurulmasının, zaferin ufku sanıldığı gibi puslu değil. Tam tersine, ekonomik krizin etkisiyle her geçen gün daha fazla sokağa çıkan işçi sınıfının artan eylemleri, ezilen halkların, gençlerin, kadınların sokağa yansıyan isyanları, yeni yepyeni bir hayatın filizlenmekte olduğunu gösteriyor. Gerçek bir halk devrimi yığınların içinde mayalanıyor. Dikkatimizi ona çevirelim; sömürü ve zulümden, dinci faşizmden kurtulmak için Demokratik Halk İktidarı için savaşalım!