Buna bir politik müflisin ayakta kalma çırpınışı da denebilir. Yerel seçimlerde uğradıkları politik hezimetten, uğradıkları derin hayal kırıklığından sıyrılmanın yolu olarak, TİP, “yeni bir hikaye” yazmaya hazırlandığını ilan etti. ...

Algı yönetimi önemlidir. Bir gerçekliği nasıl ifade edeceğiniz, gerçekliğin kavranış biçimini etkiler. Mevcut iktidar rakamların hesaplanış biçimlerini, rakamların toparlandığı dönemleri, hesaplamalara girecek kalemleri...

pek çok şeyi sırf bu yüzden değiştirdi. Aslında yapılan iş çok basit bir hokkabazlık numarası gibi. Madem mevcut durumu değiştiremiyoruz, bu durumun ifade ediliş biçimlerini değiştirelim!

Reis bugün yine bir açılışta yaptığı konuşmada enflasyonu tek haneye düşürmekten başladı, salgın döneminde Türkiye'nin tedarik zincirinde öne çıktığına işaret etti, “firmalarımızın önemli bir kısmı salgın döneminde de üretimlerine devam ettiler” diye övündü ve “ülkemiz yakın tarihinde görülmedik ölçüde güçlü bir bölgesel aktör haline geldi” diye bitirdi.

Gerçekliğe şaşı bakmayı da aşan bir biçimde şu iddialı çıkışı yaptı: “Salgının dünya ekonomisinde çok ciddi küçülmeye yol açtığı bir dönemde Türkiye'nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz. Nitekim açıklanan her veri bu iddiamızı teyit ediyor. Ülkemizin sadece toparlanma değil, onun da ötesinde çok büyük bir sıçrama sürecinde olduğunu yavaş yavaş herkes kabul etmeye başladı. Ekonomimize kurulan tuzakları birer birer bozarak yolumuza devam ediyoruz. Son olarak 2018 ağustosunda maruz kaldığımız kur, faiz, enflasyon saldırısının önünü aldığımız tedbirler ve kurduğumuz mekanizmalarla kısa sürede kestik.”

Mesela “kur saldırısının önünü almak”tan bahsediyor RTE. Bahsettiği dönemde artmış haliyle 3,70 TL olan dolar bugün 6,84 TL olmuş. Dövizin yükselmesini engelleyeceğim diye Merkez Bankası’nın rezervleri tüketilmiş ve dış borç ödeme gücü yüzde 56’ya düşmüş. (Yüzde 100’ün altına düşmek sorundur.) Gerçeklik bu ama, Reis’in bu gerçeklikle hiçbir bağı yok. Üst perdeden konuşup duruyor!

Kayınpeder böyle konuşunca Damat da aynı yoldan yürüyüp gidecek tabii. “Bakın burası çok önemli” sözü arasına sıkıştırılmış anlaşılmaz sonuçlarla ünlü Bakan Albayrak, o mükemmel Türkçe ifade yeteneğiyle “özellikle ekonomik anlamda analist ve uzman özelinde yapılan yorumların tamamına baktığımız vakit dünya tarihinin en büyük ekonomik krizi olarak adlandırılmaya başlanan bu sürecin etkilerini çok daha az yaşayan ve atlatan ülkelerden bir tanesi olduk ve olmaya da devam ediyoruz” dedi. Borsa rakamlarına ve salgın döneminde “kötünün kötüsü” olan ABD’nin işsizlik rakamlarına atıfta bulundu. “Pozitif ayrışan ülkelerdeniz” diye müjdeler verdi.

Bu “pozitif ayrışan ülkede” mesela sanayi üretimi üçte bir oranında (yüzde 33) dibe vurmuş; perakende satış beşte bir oranında düşmüş; cari açık artmış; sürekli negatif yönlü güncellenen büyüme rakamları eksi yüzde 5 düzeyinde... Ama biz yine de “pozitif ayrışan ülke olduk”! (Bu iddialar doğru olsaydı bile işçi ve emekçilerin yaşamlarının apayrı bir gerçekliğe işaret ettiği temel olgusunu şimdilik bir kenara bırakıyoruz.)

Gerçek rakamlar bambaşka şeyler anlatırken, Reis ve mabeyincileri harikalar diyarında toz pembe ülke resmediyor. Konuşmaları tüm kanallardan canlı yayımlanarak 7/24 muazzam bir “algı operasyonu” yürütülüyor. Hakikatin görülmesini istemediklerinden denetimleri dışındaki tüm basına, sosyal medyaya amansız baskı uygulamaya çalışıyorlar. Gerçekliği değiştirecek güçleri yok. Haliyle onun görünür olmasını engelleme derdindeler. Bakmayın siz bu toz pembe konuşmalara. Korkuları büyük. Bugün Bahçeli’nin tehdidinden bir kere daha anlaşılıyor ki Gezi, korkunç bir heyula olarak başlarını üzerinden dolanmaya devam ediyor.

Mücadeleci 10 Sendika bir araya gelerek 1 Mayıs'ta Taksim'de buluşma çağrısında bulundu. Yıllardır işçi ve emekçilere yasaklanan Taksim Meydanı'nı için "Geri alacağız, Taksim bizimd...

“Öldürmenin pek çok yolu vardır. Karnına bıçak saplamak, ekmeğini elinden almak, hastalığını iyileştirmemek, kötü koşullarda yaşatmak, ölesiye çalıştırmak, intihara sürükle...

Yeni tanıştığımız, belediyeye bağlı bir taşeron şirkette çalışan işçi anlatıyor, “İki üniversite bitirdim, 26 bine çalışıyorum. Yol-yemek çıkarsan asgari ücret işte. Bu ...

  17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde Antep'te bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren Dr. Ersin Arslan ve şiddet nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri a...

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Açlığın, sömürünün, geleceksizliğin giderek arttığı bugünlerde milyonlar işçi, emekçi her g...

Siyonist güruhun, bu insanlık düşmanlarının Gazze’de kendilerinin çektikleri görüntülerden derlenen bir video dolaşıyor sosyal medyada. Sahte görüntüler falan değil. Bizzat siyonis...

Getir online alışveriş firmasının taşeron firması Vigo'nun moto kuryelerin ücretlerinin dülürülmesine karşı mücadelesi sürüyor. Vigo'nun moto kuryelerin haklarını gasp etmesine i...

Vigo Moto Kuryeleri ücretlerinin paket başı ücretlerinin gasp edilmesine karşı başlattıkları eylemin 10'uncu gününde Vigo Genel Merkezi'nin bulunduğu Kozyatağı Nida Kule önündeydi. ...

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Merkezi, İsrail işgal ordusunun, dün Gazze Şehri ve kuzey bölgelerinde evlerine dönmeye çalışan binlerce zorla yerinden edilmiş Filistinliyi hedef al...

Arama

 

LENİNİST TEORİ

ÖNSÖZ

           Tüm Sayılar

Yeni Kitaplarımız

E-Kitap

Tüm E-Kitaplar için resme tıklayınız...

Devrimin Çağrısı

 

Editoryal 2023-2

 

Zafere Kadar Genç Yoldaş

Ukrayna Kimin Savaşı

 

Dergilerle Kısa Tarih