17 Nisan günü sabaha karşı saat 04.00'te, ABD’de yüzlerce Colombia Üniversitesi öğrencisi kampüsün ana bahçesinde bir "Gazze Dayanışma Kampı" kurdu. Öğrenciler, Üniversite İsrail'den çekilene kadar burada kalacaklarını duyurdular.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocuklardan “güvenlik”, “istihbarat” ve “gizli ajan” kelimelerini resimle ya da mektupla kağıda dökmelerini istedi.
Mücadeleci 10 Sendika bir araya gelerek 1 Mayıs'ta Taksim'de buluşma çağrısında bulundu. Yıllardır işçi ve emekçilere yasaklanan Taksim Meydanı'nı için "Geri alacağız, Taksim bizimdir” denildi.
“Öldürmenin pek çok yolu vardır. Karnına bıçak saplamak, ekmeğini elinden almak, hastalığını iyileştirmemek, kötü koşullarda yaşatmak, ölesiye çalıştırmak, intihara sürüklemek, savaşa yollamak vs... devletimizde bunların pek azı yasaklanmıştır.”...
17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde Antep'te bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren Dr. Ersin Arslan ve şiddet nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri anıldı. Sağlıkta dönüşüm programı nedeniyle giderek artan şiddet...
İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Açlığın, sömürünün, geleceksizliğin giderek arttığı bugünlerde milyonlar işçi, emekçi her gün soluksuz bir yaşam savaşı veriyor.
Getir online alışveriş firmasının taşeron firması Vigo'nun moto kuryelerin ücretlerinin dülürülmesine karşı mücadelesi sürüyor. Vigo'nun moto kuryelerin haklarını gasp etmesine ilişkin süreci ve taleplerini Turizm Eğlence Hizmet İşçileri...
Vigo Moto Kuryeleri ücretlerinin paket başı ücretlerinin gasp edilmesine karşı başlattıkları eylemin 10'uncu gününde Vigo Genel Merkezi'nin bulunduğu Kozyatağı Nida Kule önündeydi.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Merkezi, İsrail işgal ordusunun, dün Gazze Şehri ve kuzey bölgelerinde evlerine dönmeye çalışan binlerce zorla yerinden edilmiş Filistinliyi hedef almasını kınayan bir açıklama yayınladı. Top mermileri ve canlı...
DİSK-AR İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Nisan ayı raporu yayınlandı. Buna göre geniş tanımlı işsiz sayısı artıyor. Rapora göre:
İSİG Meclisi, 2024 Mart ayı iş cinayetleri raporunu yayınladı. Buna göre, Ocak ayında 161, Şubat ayında 149, Mart ayında 115… 2024 yılının ilk üç ayında en az 425 işçi hayatını kaybetti.
2024 1 Mayıs Taksim Platformu, Gayrettepe' de bulunan Masquerade Clup önünde iş cinayetlerinde katledilen işçileri anarak, işçi cinayetlerine karşı 1 Mayıs'ta Taksim’e çağrı yaptı.
Covid-19 nedeniyle 13 Nisan 2020'de yaşamını yitiren devrimci işçi, Dev Yapı-İş temsilcisi Hasan Oğuz, Habipler Yayla Mezarlığındaki mezarı başında anıldı.
Cumartesi Anneleri 949. Haftasında 29 yıl önde gözaltında kaybedilen Ali İhsan Dağlı için Galatasaray Meydanı'ndaydı.
12 Nisan Cuma günü, Almanya Berlin’de Filistin Kongresi düzenlendi. Ancak binlerce polisin bastığı Kongre engellendi, katılımcılardan tutuklananlar oldu, delegeler uzaklaştırıldı, Filistinli-İngiliz cerrah ve Glasgow Üniversitesi rektörü Ghassan...
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 22 bin 200 Türk lirası maaş alan milletvekillerinin geçinemediğini söyleyince, Türkiye’de gündemden neredeyse hiç düşmeyen vekil maaşları bir kez daha tartışma konusu oldu.
Harcaması az olan vatandaşa milletvekili maaşının çok geldiğini, maddi durumu olmadığı için aracı olmayan vekiller olduğunu, kimisinin kira ödemek durumunda kaldığını anlatan Şentop’a tepkiler büyük.
Türkiye’de milletvekilleri 22 bin 200 Türk lirası maaş alırken, bir asgari ücretli çalışan 2 bin 20 lira ile geçinmek zorunda. Bu, vekillerin asgari ücretlinin yaklaşık 11 katı maaş aldığı anlamına geliyor.
Kimi vekiller "Türkiye’de yaşam koşullarının da, asgari ücretlinin durumunun da farkındayız” demekle yetinse de kimi vekiller de tartışmaları çirkin bulduklarını belirterek “ülkenin gündemini böylesi polemiklerle meşgul etmenin doğru olmadığı” görüşünü savundu.
Diğer taraftan da milletvekilleri ya da belediye başkanlarının farklı farklı devlet kurumlarından 2-4 maaş aldıkları da gündemde.
Dostlar hangi gün borçlar ve zamlarla uyanmıyoruz ki güne. Yaşam alanlarımız, ev ve iş yaşamımız buna dahil. Hangi gün en ufak bir düzenleme yapılmasını istediğimizde “terörist” olmuyoruz ki. Bizim adımıza karar veren sermaye sınıfının sahneye sunduğu temsilcileri -ve tek işi el kaldırıp indirmek olanlar- “geçinemiyoruz” diyebiliyorlar.
Madem sömürgenler geçinemiyormuş, e bir şeyler yapmalıyız hortumlamadıkları üç beş kuruş kaldıysa hesaplarına mı yatırsak, ne dersiniz. Ya da kapılarına gidip ya araca para vermeyin gelin biz sırtımızda götürelim sizi meclise mi demeli. Zaten inmek bilmiyorsunuz gerçi sırtımızdan değil mi ama? Ya da şöyle okkalı bir cevap mı versek…
Ayrı sınıflardanız ve ayrı sınıflara hizmet ediyoruz geçinemediğini iddia edenlerle… Çıkarımız ayrı, yediklerimiz içtiklerimiz hayallerimiz ve dünyamız; her şeyimiz ayrı. Onlar sermaye sınıfına hizmet ettikçe terfi alıyor, sıvazlanıyor, bizler sözümüzü söyledikçe zindanlara atılıyoruz.
Bir şeylerin değişmesi için, her seferinde sandığa çağıranların yaşamları nasıl da hayatımızdan kopuk. Milletvekili maaşlarını eleştiren bazı milletvekillerinin önerileri de; “milletvekili maaşları, işçi maaşlarının dört katı oranında olması yeterlidir. 11 kat çok fazla” diyebiliyorlar... Neden kalifiye bir işçiden fazla alınsın ki, yahut parasız ve gönüllü çalışsın desek kaç milletvekili o göbeklerini kaldırıp meclise giderdi acaba? Ki bunu talep ettiğimiz için bile vatan haini olurduk…
Nazımın bir şiiri geliyor aklıma dostlar: “Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.”
Bir Mücadele Birliği Okuru