Yazdır

Sakarya İSİG Meclisi Girişimi AKM Önü'nde Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'ndaki patlamalarla ilgili olarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Sakarya İSİG Meclisi Girişimi AKM Önü'nde Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'ndaki patlamalarla ilgili olarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

AKM önünde bir araya gelerek "Gerçek Sorumlular Yargılanmadığı Sürece İş Cinayetleri Son Bulmayacaktır", "Kaza Değil Bu Bir Cinayet" yazılı pankartlar açan Sakarya İSİG Meclisi Girişimi "Çalışırken Ölmek İstemiyoruz", "Kaza Kader Değil Bu Bir Cinayet", "İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek" sloganları attı.

Açıklamayı Makina Mühendisleri Odası Sakarya İl Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Salim Aydın okudu.

 

"İhmal Yoksa İş Cinayetleri Neden Yaşanıyor?"

Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasi'nda yaşanan patlama sonrası kalan patlayıcıların imhası için taşınırken yeniden bir patlama meydana geldiğini, bu patlamanın 3 askerin ölümüne ve biri sivil 12 kişinin yaralanamasına neden olduğunu hatırlatan Aydın, adeta seri bir cinayet gibi 6 gün içinde ardı ardına yaşanan patlamalar 10 insanımızın ölümüne onlarcasının yaralanmasına neden oldu. En yetkili ağizlardan gelen ilk açıklama ise "ihmal varsa gereği yapılacaktır" şeklinde. Peki ihmal yoksa yıllardır bu patlamalar ve bu ölümler neden oluyor?" diye sordu.

Süleyman Soylu'nun değerlendirmelerin 1987 yılında yayınlanmış bir tüzüğe göre yapıldığı ve bu tüzüğün eski olduğu açıklamasında bulunduğuna dikkat çeken Aydın, "2007 yılında açılan bu fabrika tüzük hükümlerine uymadığı halde nasıl açılmış, çalışmasına kim neden izin vermiştir?" diye sordu.

İktidarın 18 yıldır bu alandaki mevzuatı neden yenilemediğini vurgulayan Aydın yanıtlanması gereken soruları şöyle sıraladı:

 

" Yetkililer Bu Soruları Yanıtlamalı"

" * Yılda enaz 3 kez denetlenmesi gereken bu fabrika kaç kez denetlenmiştir?

* Denetim sonuçlarında tespit edilmesi gereken eksikler raporlarda var mıdır? Ya da bu eksiklerin giderilmesi için ne tür yaptırımlar uygulanmıştır?

* İçisleri Bakanlığı tarafından oluşturulmuş herhangi bir komisyon bu işletmeyi denetlemiş midir?

* Daha önce yaşanan patlamalar sonrasnda bu isletmenin faliyeteri neden durdurulmamıştır?

* Burada üretilen ürünlerin uygunluk testleri ve üretim onaylan nasıl verilmiştir?

* Kalan patlayıcı maddelerin neden 30 km uzaktaki bir alana taşınmıştır ve kullanılan araç Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun mudur?

* Neden 1,5 tonluk patlayıcı madde bir araca yüklenmiştir. Neden daha küçük parçalar halinde taşınmamıştır?

* Çalışma öncesinde ayrıntılı risk değerlendirmesi yapılmış mdır?

* Taşınan patlayıcılar hakkında askerler ve kamyon șoförü bilgilendirilmiş midir?

* Taşınan maddelerin patlayıcı olmadığı fitil vb olduğu yönünde bir bilgi verildiği iddiası araştırıldı mı?

* Üniversiteler ve meslek örgütlerinden bu süre zarfında teknik açıdan neden destek alınmadı?

* Meclise sunulan meclis araştırma önergesi neden reddedilmiştir?"

 

" Yine Düşük Ücret, Yine Kötü Çalışma Şartları"

Her yıl yüzlerce insanımz iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini, meslek hastalıkları sebebi ile ölenlerin ise sayısının dahi bilinmediğini hatırlatan Aydın, İSİG Meclisi'nin verilerine göre iş cinayetlerinin %98'i sendikasız işyerlerinde meydana geldiğini bu ișyerinde durum benzer olduğunu belirterek, "Yine düşük ücret kötü çalışma şartları. Ve bu şartların sonucu olan meslek hastalıkları emekçilerin kaderi olmamalıdır" dedi.

 

"Asıl Sorumluların Yargılanması Engelleniyor"

İş cinayetlerini kader ve fıtrat olarak açıklamanın, her iş cinayetinden sonra suçun iş güvenliği uzmanı, ustabaşı ve míühendislere yüklenmesinin gerçek sorumluları korunması olduğunu belirten Aydın, "İşyerlerinde gerekli önlemlerin alınmasında gerçek anlamda yetki ve güce sahip iki kesim vardır. Birincisi işveren diğeri ise kamu otoritesidir. Her iş cinayeti sonrasında bu iki kesimin korunduğu ve fiil yükümlülüğü ve yetkisi olmayanların cezalandırıldıği, kanuna ve adalete aykırı uygulamalar son bulmalıdır. Sorumluluğu olan üst düzey kamu görevlilerinin yargılanmasını engelleyen tutumdan vazgeçilmelidir. Soruşturmalar gizlilikle değil, șeffaflıkla yürütülmeli, sorumlular kamuoyunun gözünden kaçırılmamalıdır" dedi.

Sakarya İSİG Meclisi Girişimi üyeleri basın açıklamasını sloganlarla sonlandırdı.