< Genel İş Sendikası'nda Olağanüstü Genel Kurul Operasyonu

 

DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası Anadolu Yakası 1 Nolu Şube Ataşehir Belediyesi'nde yaşanan sendikaya yönelik saldırıların ardından, sendika genel merkezinin de Ataşehir Belediyesi yönetimi tarafında yer aldığı ve sendika genel merkezinin aldığı dayatmacı karar sonucu olağanüstü genel kurula gidileceğini açıkladı.

 İSTANBUL - DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası Anadolu Yakası 1 Nolu Şube yönetimi, Ataşehir Belediyesi'nde yaşanan sendikaya yönelik saldırıların ardından, sendika genel merkezinin de Ataşehir Belediyesi yönetimi tarafında yer alarak sendika genel merkezinin  olağanüstü genel kurula gidilmesi kararı aldığını açıkladı.

İstanbul'da Kadıköy, Ataşehir ve Kartal Belediyesi işçilerinin örgütlü olduğu Genel İş Sendikası Anadolu Yakası 1 Nolu Şube 23 Şubat 2019 tarihinde 8. Genel Kurul Toplantısı yaparak yönetimini belirlemişti.

Sendika içinde bazı tartışmalar yaşamakla birlikte Kadıköy ve Ataşehir Belediyesi'nde toplu sözleşme görüşmeleri yapılarak her iki belediye ile TİS imzalanmıştı.

Ataşehir Belediyesi'nde imzalanan TİS'e rağmen 5 ayı geçkin bir süredir TİS şartlarının uygulanmaması nedeniyle Genel İş Sendikası Anadolu Yakası 1 Nolu Şube üyesi işçiler çeşitli uyarı eylemleri yapmış, TİS şartlarının uygulanması talebiyle çalışmalarını yoğunlaştırmıştı.

Bu süreçte sendikal faaliyet yürüten Destek Birimi işçisi ve Genel İş Sendikası işyeri temsicisi Melike Şahin ile güvenlik görevlisi ve Güvenlik Sen İşyeri Temsilcisi Alişan İpşiroğlu 7 Ekim’de işten atılmıştı. İşçiler işten atılmalarının ardından belediye binası önünde oturma eylemine başladı.

İki işçinin eylemi sırasında belediye yönetimi işçilerin belediye binasına girmesini yasakladı.

Genel İş Sendikası Anadolu Yakası 1 Nolu Şube, 30 Ekim'de işten atılan işçilerin işe iadesi ve TİS şartlarının uygulanması talebiyle bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Bu süreçte Belediye yönetimi işçileri işten atmakla tehdit etti, işçiler üzerinde sendikadan istifa etmeleri için baskı kurulmaya başlandı. Özellikle idari birimlerdeki işçilerden bir kısmının istifa etmesi sağlandı.

Ataşehir Belediyesi'nde sendikal örgütlenmeye yönelik bu tehdit ve saldırılar sürerken Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi yaptığı toplantıda semdika temsilcilerine yönelik cinsiyetçi söylemler de kullanarak "Temsilcileri işten atacağı, kapıya kilit vuracağı, istediği kadar işçiyi işten atabileceği" şeklindeki söylemlerle işçiler üzerinde baskı oluşturdu.

Ardından 8 Kasım günü Ataşehir Belediyesi içindeki sendikanın temsicilik odasına gitmek isteyen Genel İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Gökhan Keskin darp edilerek işkence uygulandı. 13 Kasım’da ise Genel İş Sendikası Anadolu Yakası 1 Nolu Şube üyeleri bir basın açıklaması yaparak sendikal örgütlenmeye yönelik saldırıları protesto etti.

Geçtiğimiz günlerde ise belediye yönetiminin istifa eden bazı işçilerin tekrardan sendika üye olmalarını istediği, bir kısmına ise istifa etmemeleri "Sendika şube yönetiminin olağanüstü genel kurula götürüleceği" söylendiği öğrenildi.

Bugün ise Anadolu Yakası 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu yaptığı bir yazılı açıklama ile Genel İş Sendikası Genel Merkezi"nin aldığı karar nedeniyle Olağanüstü Genel Kurul toplantısına gitmek zorunda kaldıklarını açıkladı.

Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve belediye yönetimi açıkça sendika şube yöneticilerinin ve temsilcilerini hedef alıyor, sendikanın Örgütlenme Uzmanına saldırılıp işkence ediliyor. Ve böyle bir durumda Genel İş Sendikası Genel Merkezi  ise Olağanüstü Genel Kurul" operasyonuna girişerek açıkça belediye yönetiminden yana tavır aldığını, işçilerin bizzat kendilerinin seçtiği şube yönetimini değiştirmek istediğini gösteriyor.

Genel İş Sendikası Anadolu Yakası 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama ise şöyle:

"Basına ve Kamuoyuna Zorunlu Açıklama

23 Şubat 2019 tarihinde Kadıköy, Ataşehir ve Kartal Belediyesi işçilerinin içinden süzülüp gelen doğal işçi önderlerinden oluşan adaylarla girdiğimiz seçimde, delegelerimiz tüm organlarımızı bu göreve layık görerek seçip görevlendirdiler.

Ne yazık ki, bu seçim döneminde genel merkez demokratik bir seçimin koşullarını kolaylaştırarak, işçilerin ve delegelerin iradesinin en demokratik biçimde sandığa yansımasını sağlamak yerine diğer liste lehine yer yer açık bir tutum almaktan geri durmadı.

Seçimi kaybetmelerine rağmen seçimin hemen ardından sendikal örgütlülüğümüzü zayıflatmak, organlarımızı çalışamaz duruma sokmak için sürekli bir gayret içinde oldular.

Ancak bizler yaratılmak istenen bu iç kargaşaya düşmeyerek tüm gücümüzle yığılmış sorunlara ve gündemimizde olan toplu iş sözleşmelerine yöneldik.

Toplu iş sözleşmelerinin ardından özellikle Ataşehir Belediye yönetiminin TİS’i imzalamış olmasına rağmen TİS’İ tanımaz tutumuyla karşı karşıya kaldık.

Disiplin maddesi ve ceza cetveline rağmen temsilci arkadaşımız işten çıkarıldı. İşçi ücretlerinin eksiksiz ve zamanında ödeme yükümlülüğü yerine getirilmedi. İşçi arkadaşlarımızın çalışma şartları yaşam alanları düzeltilmedi.

Sendika olmamızın gereği olarak sendikal hak ve özgürlükler kapsamında yaptığımız basın açıklamaları ve iş bırakma eylemine katılan işçi arkadaşlarımıza mobbing ve baskı uygulayarak ve işten atma tehditleriyle tutanaklar tutmuşlardır.

Tüm bu gelişmelerin ardından tüm belediye yöneticilerinin, yoğun baskı ve tehditleriyle üyelerimiz istifaya zorlanmıştır.

Bu saldırılar karşısında sendikal faaliyet yürütmemiz engellenmeye çalışıldı. Bu saldırılarda örgütlenme uzmanımızın işyerine girilmesine izin verilmedi ve onlarca görevli tarafından bir odaya kapatılarak hakaret ve şiddet uygulanarak işkence edildi.

Şube olarak tüm bu saldırılarla karşı karşıya kaldığımız bir süreçte genel merkez şubemizle birlikte sorumluluğunu yerine getirip mücadeleden yana tutum alması gerekirken, istifalar gerekçe gösterilerek garip bir biçimde şubemizi olağanüstü genel kurula zorlamıştır.

Bir başka gariplik ise belediye yönetimi bina içindeki işçileri baskı ile istifaya zorlarken, bina içindeki delegelere ‘siz istifa etmeyin yakında şube olağanüstü seçime götürülecek’ denilmiş ve hatta istifa eden delegeler tekrar üye yapılmıştır. Belediye yöneticilerinden öğrendiğimiz bu karar 2-3 gün sonra ne yazık ki, genel merkez tarafından tarafımız da iletilmiştir. İşçilerin sendikası böylesi şaibelerle karşı karşıya kalmamalıdır.

Oysa işçi sınıfı sendikal mücadelesi çok nettir ya işçi sınıfının yanında ya da karşısında yer alırsın. Üçüncü bir yol yoktur. Bu içinde bulunduğumuz zaman diliminde hayati bir sorundur. 2020 toplu iş sözleşmeleri açlık sınırında çıkmamızı ve sendikal haklarımızı geliştirmemizi sağlayacak bir süreçtir. Böylesi bir süreçte böylesi dayatma özellikle manidardır.

İşçi sınıfına ve onun örgütlülüğüne olan inancımızla daha güçlü ve daha örgütlü bir Genel – İş sendikası için ve bu dayatmayı geri püskürtmek için olağanüstü kongre kararını kabul etmiş bulunmaktayız.

DİSK Genel – İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Yönetim Kurulu"