Mustafa Kemal Üniversitesi’nde yaklaşık 3 ay önce artan ekonomik-siyasal kriz ve öğrenci sorunlarına karşı ayaklanan gençlik, eylemlerine hızla devam ediyor.

Üniversite içerisinde yemekhane, yurt ve ulaşım zamları ile öfke patlama noktasına ulaşmış ve bu şartlarda öğrenim görme koşullarının olmadığını dile getiren gençlik geri adım atmayacağını net bir şekilde belirtmişti. 19 Aralık 2018 gününde doğalında gelişen eylem kararı ile bir araya gelen öğrenciler kampüs girişinde toplanmış; sorunlara çözüm bulmak isteyen gençliğin sesi kampüs duvarlarından sokaklara taşmıştı.

Başlangıçta ulaşım zamlarına tepki olarak bir araya gelen gençlik görmüştür ki, asıl sorun artan siyasal-ekonomik krizdir. Ve sorunların temelinde çürümüş kapitalist sitemin kendisi vardır.

Kendi öğrencilerinden korkan rektörlük başlangıçta orta yolu bulmaya çalışmış, karşılık bulamayınca esas yüzünü göstermekten çekinmemişti. Polis ile iş birliğinin düzeyini yükseltmiş ve daha da saldırgan tavır sergilemişti. Eylemler, polis ve rektörlük baskısı ile kontrol altına alınmaya çalışılsa da çabaları karşılık bulamadı. Baskı ne kadar artarsa artsın eylemler daha da kitleselleşti.

Devam eden eylem sürecini iyi çözümlemek ve yaygınlaştırmak için alınan toplantılardan çıkan karar ile “MKÜ Öğrenci Meclisi” kuruldu. Gerici-dinci eğitim sisteminin getirmiş olduğu bütün sorunları yakından ele alacağını belirten gençlik, birleşik mücadeleyi esas alarak daha radikal ve hızlı pratik ile yoluna devam edecek. Afiş, sticker, yazılama, sosyal medya vb propaganda araçlarını aktif kullanılacak, ekonomik krizden en çok etkilenen işçi sınıfıyla gençlik arasında bağ kurulacaktır.

Çalışmalarına hızla devam eden MKÜ Öğrenci Meclisi, 19 Şubat günü kampüste “Söz Sırası Bizde/ Söz Sırası Gençlikte” diyerek “Söz Sırası Bizde” isimli etkinlik gerçekleştirdi. Etkinlik açılış konuşması ve selamlama ile başladı. Ardından şiir dinletisi, açık kürsü ve müzik dinletisi eşliğinde halaylarla devam etti.

Açılış konuşmasında artan ekonomik krizin gençlikte yarattığı etkilerin neler olduğu, öğrencilerin maddi durumu göz önünde bulundurmaksızın almak zorunda bırakılan kitap dayatmaları, ırkçı-gerici düşüncelerle öğrencileri hedef haline getiren söylemlerle tehdit altında bırakılma/korku yaratma ve sindirilme politikasının yaygınlaştırılması, 12 bin öğrencinin maddi durumu el vermediği için eğitimini yarıda bırakmak ya da ara vermek zorunda bırakılması, üniversite ve liselerde cinsiyetçi eğitim politikasının şiddetini arttırarak uygulanması, tacizin-tecavüzün artış göstermesi, ulaşım-yemekhane-barınma zamlarına dikkat çekmek gerekliliği ve bütün bu sorunların çözüm noktasının tartışılması, ortak mücadele verilmesi konularına değinildi.

Şiir dinletisinde DÖB’lü arkadaşımız söz alarak katledilen bütün kadınların anısına Adnan Yücel’den “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” ve Nazım Hikmet’in “Yaşadım Diyebilmek İçin” şiirleri okundu. Kürtçe ve Arapça şiirler ile dinleti sonlandı.

Açık kürsüde değinilen konular ise:

  • Mustafa Kemal Üniversitesi’nde ücretsiz ringin olmaması
  • Ulaşıma %50 zam yapılması
  • Yemekhaneye %25 zam yapılması porsiyonların azalması
  • İlkokul-ortaokul-lise-üniversite içerisinde öğrencilere yönelik cinsel istismarın artış göstermesi
  • Öğrencilerin burs ile geçinememesi çalışmak zorunda kalması
  • Mezun olduktan sonrası için endişe duyulması, gençliğin geleceksizleştirilmesi
  • İşe alınırken güvenlik soruşturması ve mülakatın dayatılması
  • Çevreye ve doğaya sahip çıkılması, ekolojiye dikkat çekilmesi
  • Artan ekonomik-siyasal krizin hesabını işçi-emekçi sınıflara kesilmesi
  • Meslek liseleri ve üniversitelerde staj adı altında emek sömürüsü gerçekleştirilmesi
  • Dinci-gerici iktidarın oluşturmaya çalıştığı nesil profilini reddeden gençliğin teşhir ve tecrit edilmesi
  • İlerici-devrimci gençliğin asılsız suçlamalar ile gözaltına alınması, derslere alınmaması
  • Bütün bu bahsedilen sorunların sistem sorunu olduğu
  • Çözüm yolunun birleşik mücadele ve örgütlenmek olduğu
  • Üniversitede yaşanılan sürecin değerlendirmesi (19 Aralık’tan bugüne bakış) oldu.

Açık kürsünün ardından ise Ciran Erbane Topluluğu ile müzik dinletisine geçildi. Erbane ezgileri ile sesini yükselten gençlik, halaylarla etkinliği sonlandırdı.

Sonuç olarak, kendi fikirlerimizi savunmaktan, yaygınlaştırmaktan alıkoyamazlar bizleri. Tacize-tecavüze uğradığımız, kadınlarımızın vahşice katledildiği, giderek artan ekonomik-siyasal krizin hesabının emekçi sınıfa kesildiği günlerden geçmekteyiz. Burjuvazi ömrünü uzatmak adına faşist baskıları arttırsa da, işçiler-emekçiler-gençler-öğrenciler-kadınlar birlikte mücadele veriyorlar.

Ve bu savaşın kazananı emekçi sınıflar olacaktır.

Artan ekonomik kriz yaşamın her noktasını etkiliyor. Başlangıçta ulaşım zammı olarak sokağa çıkan gençlik gördü ki asıl sorun kapitalist sistemin kendisi muhatabı da burjuvazidir. Herkesi birlikte örgütlü mücadele alanlarına çağırıyoruz. Mustafa Kemal Üniversitesinden yükselen ses coğrafyamızda ki bütün gençliğin sesidir.

Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!

Yaşasın Halkların Birleşik Mücadelesi!

Antakya DÖB