Mart ayında ölümsüzleşen Leninist savaşçıları anmak için 15 Mart günü Gazi Mahallesi’nde toplandı yoldaşları ve siperyoldaşları...

13 Mart Savaşçıları Seyit, Necati, ibrahim Ethem ve enternasyonal savaşçılar Sinan Ateş (Emre Bora) ve Taylan Demircioğlu (Kenan Aktaş)...

Önce tüm devrim savaşçıları için saygı duruşunda bulunuldu. Ve ölümsüzleşenlerimiz için “Bu soluksuz çıkışta kısacık bir ömrü nasıl anlamlandıracağını bilmeli insan. Sözünü eylemiyle destekleyebilmeli. Tıpkı Denizler gibi, tıpkı 13 Mart Savaşçıları İbrahim, Necati, Seyit yoldaşlar gibi, tıpkı bugünden yarını yaratan Talan ve Sinan yoldaşlar gibi...” denildi. Kısa bir video izlenerek Taylan ve Sinan’la anılar yadedildi.

İlk konuşma Kenanımızın annesinindi. “O bana çok güzel cocuklar bıraktı giderken” diyerek onun çocukluğunu, anılarını ve ondan öğrendiklerini anlattı bütün duygusallığıyla.

Ve öğrenci arkadaşları Kenan için yazılan bir yazıyı okudu, “O bizim Sverdlovumuzdu” denilerek 13 Mart GKB’nin açıklaması okundu. Ardından da “bilge, savaşçı ve komutan” denilerek Rojava’dan hakkında yazılmış olan bir yazı okundu.

Abbas Gün’ün “Mutluluğu Yaratmak Ya Da Sinan” diyerek Sinan’ı anlatığı yazısını okudu bir yoldaşı. Bir diğer yoldaşı da söz alarak, “Gazi’ye her geldiğimde içim hem büyük bir gurur hem büyük bir acı içe doluyor. Her köşeden Emre çıkıverecekmiş gibi, her köşeden Kenan çıkıverecekmiş gibi geliyor. Ve kendinden genç yoldaşları kaybetmek kadar acı bir şey yok” diyor. “ Onlar bu genç yaşlarında ömürlerini devrime vermişlerse bizim yaşamımızın her anını devrime adamamız gerekiyor onlar için” diyor. “Genç yoldaşlar Kenan için ‘O Bizim Sverdlovumuzdu’ diyor ama o bizim Che’mizdi” diyor ve ekliyor: “Dövüşenler tutmaz düşenlerin yasını...”

Gazi Mahallesi’nde Emre ile birlikte çalışmış yoldaşı söz aldı, kendisine bir şey söylenmeden yapılması gerekeni hemen yaptığını anlattı. Eylemde Emre’nin kendisini geri çekerek korumaya çalıştığını ve Kenan’la gözaltı anısını paylaştı.

Dev-Güç adına gelen siper yoldaşlarımız da Taylan, Sinan ve Afrin’de, Rojava’da ölümsüzleşen devrim savaşçılarını selamladı, “Birleşik devrim mücadelemiz birlikte başarıya ulaşacak” dedi.

Sinan’ın 2017 yılında ailesine ve yoldaşlarına yazmış olduğu mektuplar okundu. Ve Sinan’ın ölümsüzleşmesinin ardından Taylan’ın yazdığı mektup okundu, “şairlerin yaşam öyküsü yoktur, peki ya devrimcilerin?” diye soruldu. Yoldaşları ardı ardına Sinan ve Taylan ile ilgili anılarını ve duygularını anlattı.

Sinan’ın, Kenan’ın sevdiği parçalar söylendi ardından. Grup Yorum’dan da bir parça söylenerek selamlandı. Çav Bella söylenmesinin ardından “Sinan, Taylan, Bayram Ali, Baran Serhat ve devrim mücadelesinde ölümsüzleşen yoldaşların yüce anıları önünde saygıyla eğilirken, bize miras bıraktıkları ve kilitlendikleri hedefe bağlılığın yaşam gerekçemiz olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Ya zafer, ya zafer! Ya devrim, Ya Ölüm” denilerek anma sonlandırıldı.