Kenan Kızıl

Hükümsüzdür

Her uzlaşma girişimi, her orta yolu bulma çabası, anlamı müphem her barış çağrısı, burjuva muhalefetle kurulan her ittifak gelinen aşamada karşıtını kabullenmenin bir yolu, yöntemi, türevidir. Bunu yaparken seçilen sözcükler, ne kadar süslü ya da ajitatif olursa olsun; vurgu hangi heceye yapılırsa yapılsın, bunu yapmaktaki amaç istediği kadar iyi niyetli olsun yine de gerçek değişmez.

Devamını oku...

Yüzyıldır Açık Olan Bu Yol Kapatılamaz!

 

Ekim Devriminden bu yana ve Ekim Devrimi de dahil, dünyanın neresinde bir devrim olduysa, emperyalist-kapitalist devletler blok halinde oraya karşı-devrimci müdahalelerde bulundu. Hatta bir devrimin olmasını beklemeden, o devrimin koşullarının oluştuğunu gördüğü an bu müdahalelere ivedilikle başlıyorlar. Konu devrim olduğunda, tıpkı Marx’ın belirttiği gibi; burjuvazi kendi aralarındaki tüm çelişkileri bir yana bırakarak uluslararası alanda tam ve kesin bir dayanışma, işbirliği sergiliyor. Paris Komünü’nden beri bu hiç değişmemiş ve hiç esnetilmemiş bir sınıf tavrıdır. O günden beri tüm dünya burjuvazisi işçi sınıfının ve sosyalizmin düşmanı olduğunu ispatlamıştır. Bu hiç değişmeyecek ve hep böyle kalacak çünkü onun için bu bir hayat memat meselesidir.

Devamını oku...

Yalanlar

Bir yalanıcıyla aptal bir yalancının arasındaki fark, ikincinin insanların onun yalanlarına inanacağını sanmasıdır. “Tünelin ucunda ışık görüldü”, “Ekonomik veriler iyiye gidişi gösteriyor.”, “Enflasyon hız kaybetti”, “işsizlik düşüyor” ve en güzeli “liranın itibarı yükseliyor” ve daha bir çok şey, resmen berbat bir stand-up gösterisi gibi. Dahası dünyada şu an hiçbir kapitalist ülke bu denli “iyi” veriler açıklayamıyor. Hatta artık bu tür verileri hiçbiri rüyasında bile göremez. Ya ortada koca koca yalanlar var ya da dinci faşist parti hiç kimsenin özellikle de yoksul emekçilerin fark edemediği bir mucize gerçekleştirdi. Bu verilere bakınca; meğer açlar tokmuş, yoksullar da zengin! Birileri nerede bir kürsü görse çıkıyor ve durmadan yalan söylüyor.

Devamını oku...

Cephe Savaşlarına

Tüm savaşlarda olduğu gibi, sınıf savaşının da esas nedeni ekonomik çıkar ve çatışmalardır. Savaşan tarafların kendi cephelerini bir arada tutmak için kullandığı ideolojik harç da buna uygun olmak zorundadır. Bu bir tercih değil zorunluluktur. Nasıl ki, burjuvazi kendi cephesini sınıfsız, sömürüsüz, sınırsız bir dünya için dövüştüremezse, karşı cephede yer alan işçi sınıfı da bunların dışındaki bir şey için dövüşmez, dövüşemez.

Devamını oku...

Sınıf Kini

"Ama uzun sürmedi bu da/ Adamın biri çıktı bir gün, ispat etti/ Onların dürüst olduklarını eskiden/ Ekmeklerinden oldular işte o zaman."

Devamını oku...