Endonezya'da onbinlerce kişi, 5 Ekim günü çıkarılan “çok amaçlı yasa”yı protesto etti. Ülke çapında dev mitingler düzenlendi, başkent Jakarta'da çatışmalar yaşandı.

Endonezya hükümeti, covid-19 salgını yüzünden darbe alan ekonomisine yardımcı olmak için “istihdam yaratma tasarısı” omnibusu yasalaştırdı. Karar yasalaşırken işçi ve emekçilerin görece barışçıl eylemleri ile karşılaştı. Ancak 7-8 Ekim günleri de devam eden eylemler radikalleşti, polisle çatışmalar yaşandı, 450 kişi gözaltına alındı.

Çıkarılan yasa, bizim tabirimizle “torba yasa”, yürürlükte olan 79 yasayı değiştiriyor.

-Sektörel asgari ücretler kaldırılacak, asgari ücretler bölge yönetiminin insiyatifine bırakılacak,

-Varolan yasalarla 32 ay maaş tutarında olan kıdem tazminatı 19 aylık maaşa düşürülecek,

-İşten atılanlara 6 aylık işsizlik ödeneği verilecek,

-Fazla mesai, bir günde maksimum dört saate ve haftada 18 saate çıkarılacak,

-İşçilere haftada iki yerine yalnızca bir gün izin verilecek,

-Dış kaynak kullanımındaki kısıtlamalar ve yabancıların çalışabileceği işler üzerindeki kısıtlamalar azaltılacak,

-Çevre standartları gevşetilecek, sadece yüksek riskli kabul edilen projelerde çevresel etki analizi yapılacak.

Yani uluslararası sermayenin önündeki işçiyi ve çevreyi koruyan, sömürüyü görece sınırlayan yasaları temizleyerek dikensiz bir gül bahçesi yaratacak. Endonezyalı işçi, emekçi ve öğrencileri sokaklara döken de bu oldu.

Tasarı görüşülmeden önce sendikaların da aralarında bulunduğu 15 örgüt işçilere grev çağrısı yaptı ve yasayı protesto etti. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) da, tasarının ücretleri düşüreceğini, hastalık izni hükümlerini ve diğer korumaları kaldıracağını ve iş güvenliğini baltalayacağını söyledi.

Yasanın kabul edileceği 5 Ekim gününden itibaren sokaklara dolan binlerce işçi ve öğrenci, 8 Ekim günü Jakarta'da polisle çatıştı. İşçilerin açtığı pankartlardan birisi, "Güvensizlik oyu, çözüm devrimdir" idi. Eylemler başkent dışında da çok sayıda kente sıçradı.

Öğle saatlerinde işçiler başkanlık sarayı ve hükümet binalarının olduğu West Merdeka Caddesi'ni koruyan jiletli teller ve beton bariyerlersden oluşan polis barikatını aşmak isteyince polis gaz bombaları ile saldırdı. Kitle de gaz bombalarını polise iade etti, taşlarla karşılık verdi. Motorsikletleri ile gelen eylemciler caddeyi trafiğe kapattı. Çatışmalar büyüdü, lastikler yakıldı, otobüs durakları tahrip edildi, bir inşaatın tuğla ve betonları polise karşı silaha dönüştü, bir polis karakolu ateşe verildi...

Diğer taraftan polis, Jakarta'ya 20 km mesafede bir sanayi bölgesi olan Cikarang'dan başkente giden yolları tamamen kapattı, buradaki işçilerin başkente ulaşmasını engelledi. Hükümet ise bildiğimiz gibi, sokaklarda olanların işçiler değil, para ile sokaklara çıkarılmış olan öğrenciler ve işsizler olduğunu iddia etti.