2019’un İlk 6 Ayında Ülke Genelinde En Az 840, Kocaeli’de 33 İşçi Yaşamını Yitirdi

Kocaeli İSİG Meclisi’nin hazırladığı rapora göre 2019 yılının ilk 6 ayında ülke genelinde en az 840 işçi, Kocaeli’de ise en az 33 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Ülke genelinde iş cinayetlerine ilişkin verileri her ay yayınlayan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, bu raporların aslında emekçilere ve halka karşı işlenmiş suçların birer sonucu olduğunu belirterek, devlet katında birer istatistikten ibaret kalan her canın emeği ile ailesine ekmek götürmeye çalışan bir kadın, bir erkek, bazen bir çocuk bazen ise bir yaşlı beden olduğuna vurgu yaptı.

İş Cinayetleri Raporu Emekçilere ve Halka Karşı İşlenmiş Suçların Sonuçlarıdır”

Kocaeli İSİG Meclisi, 2019 yılının ilk 6 ayına ait iş cinayetleri raporunu açıkladı. Kocaeli Meclisi olarak 6 ayık periyotlar halinde Kocaeli ili sınırları içinde yaşanan iş cinayetleri verilerini de derleyen meclis, yayınlanan bu iş cinayetleri raporlarının aslında emekçilere ve halka karşı işlenmiş suçların sonuçları olduğuna dikkat çekti.

 

Devlet Katında İstatistikten İbaret Kalan Her Can Evine Ekmek Götürmeye Çalışan Bir Bedendir”

Gelişen teklnolojiye, artan bilgi ve tecrübeye raağmen insanların işyerlerinde ölmeye devam ettikleri belirtilen raporda, “Devlet katında birer istatistikten ibaret kalan her can bizlerden biridir. Emeği ile ailesine ekmek götürmee çalışan bir kaın, bir erkek, bazen bir çocuk, bazen yetişkin, bazen çok yaşlı bir bedendir. Mücaelemizin gayesi bu canların yitip gitmemesi içindir” denildi.

 

Bu Tablodan Çıkarı Olanlar Sadece Sermaye Sahipleridir”

Ülkenin adeta işçi mezarlığına dönerken ölümlerin ulusal medyada haber değeri olmadığına vurgu yapan Kocaeli İSİG Meclisi, Çayırova’da kurulu olan Akpınar Tekstil’de olduğu gibi yetkili makamların ölen kişilerin adını, cinsiyetini ve yaşını bile kamuoyuna açıklamaktan imtina ettiğini, bu tablodan çıkarı olanların ise sadece sermaye sahipleri olduğu belirtildi.

 

2019 Yılında En Çok İş Cinayeti Yaşanan Beşinci İl Kocaeli”

2013’ten bu yana Kocaeli’de en az 426 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği, 2019’un ilk altı ayında ülke genelinde iş cinayetlerinde en fazla ölümün yaşandığı beşinci ilin Kocaeli olduğu açıklanan rapora göre iş cinayetlerinin 88’i İstanbul’da, 39’u Antalya’da, 38’i İzmir’de, 34’ü Bursa’da, 33’ü Kocaeli’de, 28’i Ankara’da ve 28’i Aydın’da meydana geldi.

Kocaeli’nde 8 İş Cinayeti”

Raporda Koceli ili sınırları içinde en fazla ölüm ise Gebze’de meydana geldiği, Çayırova’da 6; Kartepe’de 4; Derince ve Gölcük’te 3; Darıca, Dilovası ve Körfez’de 2; İzmit, Kandıra ve Karamürsel’de ise 1 ölüm olmak üzere 8 işçinin iş cinayetinde yaşamını yitirdiği belirtildi.

 

Ülke Genelinde En Fazla Ölüm Tarım Orman İş Kolunda”

Rapora göre ülke genelinde ise en fazla ölüm 205 emekçinin yaşamını yitirdiği tarım-orman işkolunda meydana gelirken tarımı, 165 işçi ölümü ile inşaat, 107 ölümün meydana geldiği taşımacılık işkolları izliyor. Koceli’de ise en fazla ölüm 6 kişinin yaşamını yitirdiği inşaat işkolunda meydana gelirken bunu 5’er ölümün meydana geldiği taşımacılık, tekstil ve ticaret-büro işkolları izliyor.

2019 Yılının İlk Altı Ayında En Fazla İş Cinayeti Trafik/Servis ve Ezilme/Göçük Nedeniyle Yaşandı”

Koceli İSİG Meclisinin hazırladığı rapora göre 2019 yılının ilk altı ayında en fazla iş cinayeti

trafik/servis kazası, ezilme/göçük, yüksekten düşme, kalp krizi, zehirlenme/boğulma ve elektrik çarpması nedenleriyle yaşanırken, Kocaeli’de ise en fazla ölüm nedeni işyerinde meydana gelen yangınlar olmuş. Yangından sonra en fazla ölüm yüksekten düşme, ezilme ve kalp krizi sonucu meydana gelmiş. Aslında bu ölümlerin bir gerçek sebebi, uygun yangın önleme, algılama, söndürme sistemleri ile uygun tahliye ve kaçış şartlarının olmaması, yeterli sayıda ve iyi eğitim almış ilkyardım personelinin olmaması, işyeri fiziki şartlarının güvenli olmamasıdır.

 

Çocuk İşçilikle Mücadele Yılında Çocuklar Tarlada, Atölyede Sokakta İş Cinayetlerinde Öldü”

Çalışma Bakanlığı’nın çocuk işçilikle mücadele yılı ilan ettiği 2018 yılından bu yana çocuk emeğinin sömürülmesinin önüne geçecek hiçbir adım atılmamış olduğuna dikkat çekilen raporda “Çocuklar tarlada, atölyede veya sokakta çalışmaya ve iş cinayetlerine kurban gitmeye devam etmiştir. 2018 yılında ülke genelinde 23’ü 14 yaş altında toplam en az 67 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken 2019’un ilk altı ayında ise 11’i 14 yaş ve altında olmak üzere 33 çocuk can vermiştir” denildi.

 

Sendikal Örgütlene Aynı Zamanda Bir Hayatta Kalma Mücadelesi”

2018 yılında ülke genelinde iş cinayetlerinde ölenlerin 48’inin (yüzde 2,49) sendikalı iken 2019 yılı ilk 6 ayında da 14’ü sendikalı (yüzde 1,66) olduğu aktarılan raporda, ülke genelinde iş cinayetlerinin en fazla meydana geldiği tarım ve inşaat işkollarında da sendikal örgütlenmenin yok denecek düzeyde düşük olmasına dikkat çekicilerek “u nedenle örgütlenmeyi aynı zamanda hayatta kalma mücadelesi olarak da görmek gerekirken öte yandan işçi örgütlerinin de işyerlerinde sağlık ve güvenlik hakkını daha güçlü savunmaları gerektiği açıktır. Ölümleri durdurmak için bilinçli ve örgütlü bir emek hareketi şarttır” vurgusu yapıldı.

 

Akpınar Tekstil’de Yangında Yaşamını Yitiren İşçilerin Kimlikleri Bilinmiyor”

2019 yılının ilk 6 ayında ülke genelinde iş cinayetlerinde ölenlerin yüzde 7’si kadın yüzde 93’ü erkekti. İlimizde ise ölenlerin yüzde 12’si kadın, yüzde 73’ü erkek iken yüzde 15’inin kimlikleri açıklanmadı (Akpınar Tekstil yangınında ölen işçiler).

 

Ülke Genelinde En Az 63 Göçmen İşçi Kocaeli’de 7 Göçmen İşçi İş Cinayetinde Yaşamını Yitirdi”

2019 yılının ilk 6 ayında ülke genelinde ölen işçilerin 63’ü, Kocaeli’deki işçilerin ise 7’sinin göçmen işçiler oldukları aktarılan raporda, ülkelerindeki savaş, yoksulluk ve baskıdan kaçarak, ülkemize sığınan ve çoğunluğunu Suriyeli yoksulların oluştuğu insanların, her türlü önlem ve insani haktan uzak, kötü çalışma koşullarında, güvencesiz ve düşük ücretler ile çalıştırıldıkları, meclisin ulaşabildikleri dışında da iş cinayetlerine kurban edilmiş mülteci/göçmen işçilerin olması da muhtemel olduğu belirtildi.

 

Kalıcı Sakatlıklar, Meslek Hastalıklarına Bağlı Ölümler Bilinmiyor”

Bu tablonın işçilerin yaşamlarına ilşikin tablonun sadece kamuoyuna yansıyabilen, sadece görünen yanları olduğuna işaret edilen raporda, kalıcı sakatlıklar, meslek hastalıklarına bağlı ölümlerin bu sayılardan çok daha fazla olmasına rağmen bilinemediğine dikkat çekildi.

 

İşçilerin Hak Arama Yolları Kapatılmamalı”

Bu tablonun değişmesinin öncelikle devletin görevi olduğu diğer yandan bu ölümleri engellemek için mücadele görevinin ise emek örgütleri ve emekten yana tüm kesimlere düştüğü ifade edilen raporda, ölümlerin engellenmesi alınması gereken tedbiler ise şöyle maddelendirildi.

• Ölümleri engellemek için işçilerin hak arama yolları kapatılmamalı, sendikal örgütlenme, grev ve gösteriler önündeki yasaklamalardan vazgeçilmeli. İSİG kurulları, çalışan temsilciliği sistemi gereği gibi çalıştırılmalı.

 

Türkiye 60 Saatten Fazla Çalışanların Oranının En Yüksek Olduğu İkinci Ülke”

• Türkiye 60 saatten fazla çalışanların tüm çalışanlara oranının en yüksek olduğu ikinci ülkedir. Fazla çalışmak, yeterince dinlenememek işyerindeki risklere daha fazla maruz kalmak ve vücudun kendini yenilemesi için daha az zaman anlamına geliyor. Aynı zamanda yorgunluk dikkat eksikliğinin de nedeni. Bu nedenle haftalık çalışma süresi ve fazla mesai sınırları düşürülmeli. Çalışanlara eğitimleri, kişisel özellikleri, tecrübeleri gözetilmeksizin ilave işler verilmemeli.

 

İş Cinayetlerinden Çalışanlar Sorumlu Tutulup Ceza Veriliyor”

• İş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi sorumluluğu kanunen işverenlerdedir. Önlemlerin finansmanı ve organizasyonunda da işverenin aldığı kararların etkisi tartışılmaz. Ancak iş cinayetleri sonrası işverenler yargılanmazken cezalar günah keçisi haline getirilen iş güvenliği uzmanı, saha şefi, formeni vb. kişilere veriliyor.

 

İşyeri Denetimleri Seçim Dönemlerinde Askıya Alınıyor”

• İşyeri denetimleri için yeterli kaynak olmaması, her seçim döneminde denetimlerin askıya alınması, teftiş makamlarının iktidara doğrudan bağlı olmaları vb. denetim mekanizmasının işlememesine neden oluyor. İşyeri denetimleri için emek örgütlerinin de etkin olduğu bağımsız bir denetim mekanizması kurulmalıdır.

 

İSİG Önlemlerini Almayanların Faaliyetlerine İzin Verilmemeli”

• İş güvenliği önlemlerini yasaların ve tekniğin gereklerine uygun şekilde yerine getirmemiş işletmelerin faaliyetlerine izin verilmemeli, bu firmalar kamu ihalelerinden men edilmelidir.

 

Ücretler İnsanca Yaşanacak Düzeyde Olmalı”

• Düşük ücretler sürekli fazla mesai yapmayı, emeklilik sonrasında çalışmayı zorunluluk haline getiriyor. Asgari ücret ve emekli aylıkları insanca yaşayacak bir düzeye çıkarılmalı.

 

Sigortasız, Kuralsız Çalışma ve Çocuk İşçilik Yasaklanmalı”

• Tarım ve inşaat işkolu başta olmak üzere sigortasız ve kuralsız çalışma koşullarına karşı caydırıcı tedbirler alınmalı.

• Çocuk işçilik yasaklanmalı. Çocukların eğitim ve yaşamı devlet güvencesi altında olmalı. Meslek eğitimi ucuz işçiliğe dönüştürülmemeli.

 

Servis ve Yemek Temini İSİG Denetimlerinin Parçası Olmalı”

• Onlarca işçi işe gidiş dönüşü sırasında hayatını kaybediyor. Servis taşımacılığı ve yemek temini de işyeri denetimlerinin parçası haline getirilmeli.

 

Göçmen/Mülteci İşçilere Koşulları İyileştirilmeli, Savaş Politikasından Vazgeçilmeli”

• Ülkemizde milyonlarca mülteci/göçmen işçi bulunmaktadır. Temel düzenlemelerden mahrum bırakılan mülteci/göçmen işçilerin çalışma, sağlık, barınma, ücret vb. güvenceleri sağlanmalıdır. Türkiyeli işçilerle mülteci/göçmen işçileri karşı karşıya getiren ücret ve çalışma politikalarından vazgeçilmelidir. Yine bu noktada bölge ülkelerini savaşın içine sürükleyen politikalardan uzak durulmalıdır.