Elazığ zindanında kalan leninist tutsak Enes Teker’in, aynı hücrede birlikte kaldığı devrimci tutsak Kamil Turanlıoğlu’nun ardından yazdıklarını paylaşıyoruz:

"Birlikte kaldığımız, MKP davasından (Devrimci Halkın günlüğü kanadından) Kamil Turanlıoğlu ölümsüzleşti... Görüp de tahmin ettiğimiz ve bize söylenen kadarıyla ölüm sebebi kalp krizi. 16 Mayıs günü saat 15.45 civarında, birkaç saatlik bir ağrının sonucunda kalbine yenik düştü. Daha önce de birkaç kez ağrıları olup, geçmişti. 16 Mayıs’tan 2 hafta önce revire çıkmış ve hastaneye sevk edilmişti, onu bekliyorduk.

Beş harflik “hayat” beş dakika aralığında sanki bir varmış bir yokmuş... Her harfe düşen bir dakika...

Aniden yere düşmeden beş dakika önce konuşuyorduk, beş dakika sonra gitti. Yerde yüzüstü yatarkenki hali gitmiyor gözümün önünden. Sırtüstü çevirip kalp masajı yaptım, ama ne yazık ki işe yaramadı.

19 Aralık’ı Ümraniye’de karşılayanlardandı, girdiği bir çatışmada sol bacağını kaybetmişti. Ergül yoldaşta olduğu gibi wernicke korsakoff hastasıydı. Burada tanıdığım en iyi insan oydu desem, tam yerinde olur.

(...) O gittikten sonra, bu hücre çok boş geliyor. Hevale Murat da var yanımda, ama o da aynı hisleri duyuyor.

Yine de dirayetli olmaya çalışıyoruz. Böylesi durumlarda, insan daha iyi anlıyor ki, yanındaki insanın kıymetini bilmeli. Beş dakika sonra ne olacağımız belli olmuyor çünkü. Oruç Auroba’nın “De ki İşte” kitabında şöyle diyor:

“Ancak ölümü unutmayan; onu

Bir anlam temeli olarak,

Kendi dayanağı olarak,

Sürekli ‘canlı’ tutan bir yaşamdır,

Anlamlı yaşam.”

Kamil yoldaşın yaşamına bakınca, insan biliyor ki, ölümüne tabutçu bile yas tutar. O’nun ölümü, kalbimizde hep canlı olacak.

Ne diyelim? Bize düşen, onun bıraktığı bayrağı taşımaya devam etmek, düşlerini zafere ulaştırmak. Başka türlüsü de bize yakışmaz.

Sevgiler Enes