Ağacı, çiçeği, çimeni, doğa ananın yeşil tenini kazıyınca insan, üryan kalır toprak. Çıplak savunmasız, yeni doğmuş bir bebek misali, bir yavru karaca misali, karda kışta üşüyen evsiz misali...
Siz hiç kulak asmayın kötü niyetli birkaç milyoncuk insanın kasıtlı sözlerine. Amaçları belli; memleketin imajını zedelemek. Vatan haini bunlar, allahtan yoksullar, birde zengin olsalardı nasıl baş edebilirdik bunlarla... Çekemiyorlar cıvıl cıvıl, hareketli, memleketimizin bu güzel hallerini!..
Dünyanın en başarılı ekonomisi olan Türkiye ekonomisi büyük başarılara imza atmaya devam ediyor. Eşi benzeri olmayan kalemlerde ihracat rekorları kıran TC ekonomisi, bir bakanın da söylediği gibi (ismine gerek yok tüm bakanlar aynı üstün zekadan mustariptir!) “Buğday ithal eden ülkeden, mühendis ihraç eden ülke konumuna geldi.”
Sineye çekerek beklemek, insanı aşırı derecede yıpratabilen edilgen bir eylemdir. İçinde umut olsa da, umutlu olmakla bekleyiş aynı şey değil. Ara ara birbirine karıştırsak da değil.
Günaydın hayırlı olsun beyler. Yalnız haberiniz olsun temeli çürük yapının duvarları şiraze tutmaz! Kızmayın ama, cuma hutbeleriyle “dil koparmak” için ilan edilen seferler artık kuru gürültünün ötesine geçip kimseleri korkutmuyor.