Cumartesi Anneleri 996. hafta eyleminde 43 yıl önce gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri / İnsanları gözaltında kaybedilen yakınları için 996 kez Galatasaray Meydanı'ndaydı.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ve karanfillerle Galatasaray Meydanı'na gelen Cumartesi İnsanları adına basın açıklamasını okuyan THİV "İstanbul Temsilcisi Ümit Efe 996. haftamızda bizi buluşma mekânımız Galatasaray’dan ayıran polis bariyerlerinin önündeyiz. Bizimle özdeşleşmiş, bizimle bir hafıza mekânına dönüşmüş Meydana girişimiz Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala engelleniyor" anayasa mahkemesi kararına rağmen devletin engellemesine tepki gösterdi.

Ümit Efe Nurettin Yedigöl'ü son nefeslerine kadar arayan ve her hafta Galatasaray Meydanı'na gelen İsmail ve Zeycan Yedigöl’ü anarak "Onların bıraktıkları yerden soruyoruz: Nurettin Yedigöl nerede?" diye sordu.

Efe Nurettin Yedigöl'ün gözaltında kaybediliş ve ailesinin arayışlarına ilişkin süreci aktardı.

Nurettin Yedigöl, 70’li yıllarda üniversite eğitimi için İstanbul’a geldi. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciliği dönemi ve sonrasında sosyalist gençlik hareketinin içinde yer aldı. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından hakkında yakalama kararı çıkartıldı.

 

"Yedigöl En Son Gayrettepe Şubede Kanlar İçindeyken Görüldü"

10 Nisan 1981 tarihinde İstanbul/ İdealtepe’de bir eve yapılan baskında gözaltına alındı. Dönemin ünlü işkence merkezi Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Tayyar Sever yönetimindeki 1. Şube'de Honduras’ta işkence eğitimi alan K Gurubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için Mete Altan’ın başında bulunduğu işkence timinin en ağır işkencelerine maruz kaldı. En son şubede sorgulanan diğer arkadaşları tarafından görüldüğünde; kanlar içindeydi, konuşamıyordu, bilinci yerinde değildi. O günden sonra Nurettin’i gören olmadı.

 

"Devlet Gözaltına Alındığını İnkar Etti Görgü Tanklarını İftira Almakla Suçladı"

İsmail Yedigöl İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına yazdığı dilekçede “Oğluma işkence yapılmıştır. Onu son görenler komada olduğunu söylemektedir. Oğlumun hayatından, resmî makamlardaki suskunluk nedeniyle endişelenmekteyim.” dedi. Tüm mercilere başvuran İsmail Yedigöl, Kenan Evren'e kadar ulaştı. Ancak resmî makamların suskunluğu devam etti. Başvurulara Nurettin’in hiç gözaltına alınmadığı cevabı verildi. 10 kişi Nurettin’i siyasi şubede gördüklerine dair tanıklık etti. “Şahidiz, işkencede öldürüldü” diye ifade verdiler ama savcılık “böyle şey olmaz, devlete iftira atmayın” dedi.

 

"Zamanaşımı Bahanesiyle Soruşturma Açılmadı"

Nurettin Yedigöl'ün gözaltında kaybedilmesi ve faillerin yargılanması ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından üç ayrı soruşturma yürütüldü. Ancak soruşturmalarda zaman aşımı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.

Anne Zeycan Yedigöl son olarak, 15 Şubat 2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. 10 Aralık 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi, evrensel hukuka ve teamüllere aykırı bir biçimde başvuruyu diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelemedi ve zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar karar verdi. (Başvuru Numarası: 2013/1566) Aile AİHM’e başvurdu.

 

"Kaç Yıl Geçerse Geçsin Vazgeçmeyeceğiz"

Adli makamların, Gayrettepe Siyasi Şube’de kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün akıbetini açığa çıkarmak ve bilinen faillerini yargılamakla yükümlü olduklarını vurgulayan Ümit Efe "Kaç yıl geçerse geçsin, Nurettin Yedigöl için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Cumartesi İnsanları gözaltında kaybedilen yakınlarının anısına karanfiller bırakarak Galatasaray Meydanı'ndan ayrıldı.