Bir Karayipler ülkesi olan Haiti’de enflasyon ve yolsuzlukları protesto için son haftalarda sürekli eylemler var.

Şiddetli ekonomik kriz ortasında kamu harcamalarını yanlış yöneten devlet başkanı Jovenel Moise’ye karşı 7 Şubat günü başlayan protesto eylemleri, çatışmalarla beraber ayaklanma düzeyine yükselerek sürüyor. Ulusal para birimi ciddi bir düşüş gösterirken, yıllık enflasyon ise %15 açıklandı.

9 Şubat Cumartesi günü başkent Port-au-Prince'e giden ana erişim yolları barikatlarla kapatıldı, araçlar yakıldı.

12 Şubat günü protestolar son hızıyla devam ederken devlet başkanı Moise “demokratik süreçleri anlamayan” halka “diyalog” çağrısı yaptığında çatışmalarda ölenlerin sayısı 9’a ulaşmıştı. Buna karşılık Haitililer Moise’nin istifasını istedi.

13 Şubat günü ülkedeki çatışmalardan ve tüm güvenlik güçlerinin eylemlere yönlendirilmesinden faydalanan cezaevlerinden firarlar yaşandı.

16 Şubat gecesi Başbakanı Jean-Henry Céant bir açıklama yaparak Başbakanlık bütçesinin %30 oranında azaltılacağı ve ayrıcalıkların geri çekileceğini, yolsuzlukların araştırılacağını duyurarak yeni bir diyalog çağrısı yaptı. Ancak paranın değerinin düşmesi ve süt gibi temel besin maddelerinin fiyatlarının çok artmasıyla yoksullukları iyice derinleşen Haitililer için yeterli olmadı. Sokaklarda Amerikan bayrağı yakılarak “Amerikan kuklası başkanın defolması” ve “Amerikan işgalinin sona ermesi” istendi. Aynı zamanda Venezuela halkı ve Morales ile de dayanışma sergilendi, hükümetin karşı-devrimci Guaido’yu desteklemesi protesto edildi.

Yaklaşık 10 gündür süren eylemlerde okullar, hastaneler aksadı, işletmeler kapalı kaldı. Resmi olmayan rakamlara göre ise çatışmalarda ölenlerin sayısı 50 civarı.

Bu süreçte ABD Haiti’de bulunan bir kısım personel ve ailelerinin ülkeden ayrılmasını isterken, Kanada da büyükelçiliğini geçici olarak kapattı. Devlet başkanı Moise ise ayaklanan halkı “silahlı gangsterler ve uyuşturucu kaçakçıları” olarak nitelendirdi.

Sosyal medyada paylaşılan haberlerde, Haiti'de yaşananlara dair gerçeklerin Batı medyasında yansıtılmadığı dile getiriliyor ve "ABD medyası 'yoksul' Haiti'deki yerel milyoner ve milyarderlerden asla bahsetmez. Bunlar kitleleri köleleştirmek için refahın yüzde 80'ini çalar ve yabancılarla iş birliği yapar. Siyasetçileri, darbe ve komploları, silah ve uyuşturucu ticaretini kontrol ederler, demokrasi aktivistlerini öldürürler ve BM işgalcileri tarafından korunurlar" deniliyor.

Haiti’de yolsuzluklara karşı mücadele Kasım ayının sonunda başlamıştı ve burada da polis saldırılarında en az 11 kişi öldü, 75 kişi tutuklanmıştı. Binlerce kişi, Chavez’in girişimi olan Petrocaribe fonlarının (Latin Amerika’da petrol satışını, fiyatları ve ticareti düzenleyen bir oluşum) nereye harcandığını sorarken, daha iyi yaşam koşulları, sağlık, eğitim ve ülkedeki yozlaşmış hükümetlere bir son verilmesini istemiş, eylemlerini genel grevle bütünleştirmişti.