SES üyeleri, basın açıklaması yaparak Cizre'de sokağa çıkma yasağı sürecinde yaralı olarak hastaneye kaldırılan bir çoçuğun tedavisini gerçekleştirdikleri için tutuklanan 1 doktor ile 3 hemşirenin serbest bırakılmasını istedi.

İSTANBUL – Bölgedeki sokağa çıkma yasakları sırasında Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaralanan bir çocuğun tedavisini yaptıkları için tutuklanan bir hekim ve 3 hemşirenin serbest bırakılması talebiyle KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyeleri basın açıklaması yaptı.

Bölgede sokağa yasaklarının uygulandı 2016 yılında Cizre'de yaşanan çatışmalar sırasında yaralanan bir çocuğu tedavi ettikleri için haklarında dava açılan sağlık çalışanları 5 Ağustos'ta çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

 SES İstanbul Şubeleri konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, dört kişinin tutuklanma gerekçesinin, "Sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü 2016 yılında sağlık hizmetine erişimin engellendiği ve neredeyse imkansız olduğu koşullarda yaralı olarak başvuran 10 yaşlarındaki bir çocuğa sağlık hizmeti sunmak" olduğunu bildirdi.

 Basına açıklamada bulunan Handan Mısıroğlu Arık, hem yasalarda hem de uluslararası hukukta tutuklama bir zorunluluk değil, başvurulması gereken istisnai bir durum olduğunu hatırlatarak “Adresleri belli, işyerleri bilinen 3'ü kamuda çalışan, çağrılmaları durumunda her an ifade verebilecek konumda olan sağlık çalışanlarının adli kontrol uygulamasına dahi ihtiyaç duyulmadan ailelerinden ve hastalarından koparılarak tutuklanmaları kabul edilemez" dedi. Arık, "Savaş veya çatışma alanlarında dahi bizlere ihtiyaç duyan herkese, her yerde gerekli sağlık hizmetini sunma sorumluluğumuz vardır. Varoluş sebebimiz olan iyileştirme ve yaşatma hizmetinden dolayı bırakın tutuklanmayı yargılanmayı dahi kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz" dedi.

 

“Tedavi Ederken Kimliğine Bakmayız”

 "Bizler hekimiz, sağlıkçıyız. Bizlere gereksinimi olan herkesi, kimliğine, aidiyetine bakmaksızın iyileştirmek ve her türlü çabayı göstermek mesleki etik kurallarımız gereğidir. Kim olursa olsun, suçları ne olursa olsun, öncelikle bizlere gereksinimi olan insanların tedavi olma hakkını savunmak görevimizdir" diyen Arık, uluslararası insancıl hukuk ile çatışma anlarında dahi sağlıkçılara sorumluluk yüklendiğine dikkat çekerek Cenevre sözleşmeleri ve ek protokolleri gereği de sağlıkçıların her türlü durumda kendilerine gereksinim duyan herkese sağlık bakımı ve yardımı yapma sorumluluğu olduğunu belirtti.

 

Tutuklanan sağlıkçıların da bu evrensel etik değerlerine sahip çıkarak mesleki yükümlülüklerini yerine getirdiklerini söyleyen Arık, Gezi ayaklanmasında ve Cizre'de sokağa çıkma yasaklarında benzer gerekçelerle sağlıkçıların yargılandığını hatırlatan Arık, "Sağlık çalışanlarının hiçbir koşulda tedavi ve iyileştirnıe görev ve eylemlerinden dolayı cezalandırılamayacağı yargı kararlarıyla da güvence altına alınmıştır" dedi.

 

Mesleki sorumluluklarını ve mesleki görevlerini etik ilkeler doğrultusunda her yerde, her koşulda ve ihtiyaç duyan herkese karşı, bağımsız bir şekilde yerine getirmeye devam edeceklerini vurgulayan Arık, evrensel insan hakları hukuku açısından suç niteliğinde olan bu keyfi ve hukuksuz tutuklanma kararlarının gözden geçirilmesive sağlık çalışanları bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtti.