< Uğur Konfeksiyon İşçilerinin Üzerine Araba Sürüldü

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası'na üye oldukları için atılan Uğur Konfeksiyon işçileri açtıkları işe iade davasını kazandı. İşe iadeleri talebiyle açıklama yapılan işçilerin üzerine servis arabaları sürüldü. İşçiler "Sendikal haklarımızdan ve arkadaşlarımızı sendikalı olma çağrısı yapmaktan vazgeçneyeceğiz" dedi.

İSTANBUL -İkitelli, Aykosan Sanayi Sitesi'nde bulunan Uğur Konfeksiyon' da Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası'na üye oldukları için Ekim 2016'da işten atılan işçilerden ikisi işe iade davasını kazandı.
İşçiler davayı kazanmalarına rağmen Uğur Konfeksiyon iş başı yaptırmadı. Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası, işe iade davasını kazanan Uğur Zirek ve Onur Erdoğan'ın işe geri alınması talebiyle fabrika önünde basın açıklaması yaptı.
"Sendikalı Olmak Haktır, İşe İade Kabul Edilsin" yazılı pankart açılan eylemde fabrikanın bulunduğu Aykosan Sanayi Sitesi girişinde Sendikalı Olmak Haktır, İşe İade Kabul Edilsin" yazılı pankart açılan eylemde "İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!”, “İşçi Düşmanı Uğur Konfeksiyon!”, “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!” sloganları eşliğinde fabrikanın önüne yürüyüş yapıldı.

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası adına Okan Karaçam, işçilerin sendikalı olmalarının Anayasal bir hak olduğunu, işçilerin sendikalı oldukları için işten atılamayacaklarını  belirtti.
Uğur Konfeksiyon’un ağır ve kuralsız çalışma koşullarına karşı işçilerin birlik olması gerektiğini vurgulayan Karaçam, Bu çalışma koşullarını düzeltmenin ve insanca yaşam koşullarını sağlamanın yolu sizlerin birliğinizden gelmektedir. Uğur Konfeksiyon patronu sizlerin emeği üzerinden zenginleşirken sizleri açlığa mahkûm etmektedir" diyerek işçileri sendikalı olmaya çağırdı.
Karaçam, sözü işe iade davasını kazanan işçilerden Uğur Zirek'e bıraktı.



Zirek, Uğur Konfeksiyon'da işçiler üzerindeki baskılara değindi. Sendikalı oldukları ve haklarını aradıkları için işten hukuksuz şekilde işten atıldıklarını ve bunun mahkeme kararıyla da kanıtlandığını söyledi. Zirek, çalışma arkadaşlarına, sendikalı olmaları ve örgütlü olmaları halinde haklarının gasp edilemeyeceğini söyledi.
Basın açıklamasını ise yine işe iade davasını kazanan işçilerden Onur Erdoğan okudu. Uğur Konfeksiyon fabrikasında sendikalaşma faaliyetinden kaynaklı 2016 Ekim ayında toplam 8 işçinin işten atıldığını, Uğur Konfeksiyon yönetiminin her fırsatta sendika düşmanlığını sergilediğini aktaran Erdoğan, işçilerin baskı altına alarak her defasında sendika üyeliğinden istifalara zorladığını söyledi.


Uğur Konfeksiyon'un sendika üye ve yöneticilerini işten attıklarında içeride kara propaganda yaparak faaliyetin önüne geçmeye çalıştığını, bunun üzerine sendikalaşmanın anayasal hak olduğunu, gerçekleştirdikleri kara propagandanın sadece yalan olduğunu işçilere anlattıklarını belirten Erdoğan, sendika düşmanlığını da teşhir ettiklerini söyledi.

Uğur Konfeksiyon'un sendika ve işçi düşmanlığından hiçbir şekilde geri durmadığını, her seferinde pervasızlaşarak saldırılarını sürdürdüğünü aktaran Erdoğan, "Ağır ve kuralsız çalışma koşulları dayatılmaktadır. Bu koşullara karşı biz öncü işçiler olarak bu duruma hiçbir zaman sessiz kalmadık, sessiz de kalmayacağız. Yapılan haksızlıkları, hukuksuzlukları her zaman dile getirmeye devam edeceğiz. Mücadelemizden asla vazgeçmedik. Mücadelemizi fiili ve hukuksal olarak sürdürmeye devam ettik. Hukuksal olarak sürdürdüğümüz davalarımız sonuçlandı. İki üyemizin işe iade davalarını ve sendikal tazminatlarını kazandık. Uğur Konfeksiyon patronunun ve yönetiminin suçunu mahkeme kararı ile tescillemiş olduk. İşçilerin işe iadeleri kabul edilsin!" dedi.


Basın açıklaması gerçekleştirildiği Uğur Konfeksiyon’da vardiya değişimi başladı. Servislerin çıkışını engellemek için kapının önüne gelindi. Fabrikada Personel Müdürü olduğu söylenen Mesut Avcı, işçileri polis çağırmakla tehdit ederek servisleri işçilerin üzerine doğru sürdürdü. Tehditlere rağmen kapı önünden çekilmeyen işçiler basın açıklamasını tamamlayarak ve işçilere tüm baskı ve tehditlere karşı insanca koşullarda çalışabilmek için sendikalı olmaları ve güçlerini birleştirme çağrısı yapılarak, sloganlarla eylemi sonlandırdılar.