TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 22 bin 200 Türk lirası maaş alan milletvekillerinin geçinemediğini söyleyince, Türkiye’de gündemden neredeyse hiç düşmeyen vekil maaşları bir kez daha tartışma konusu oldu.

Harcaması az olan vatandaşa milletvekili maaşının çok geldiğini, maddi durumu olmadığı için aracı olmayan vekiller olduğunu, kimisinin kira ödemek durumunda kaldığını anlatan Şentop’a tepkiler büyük.

Türkiye’de milletvekilleri 22 bin 200 Türk lirası maaş alırken, bir asgari ücretli çalışan 2 bin 20 lira ile geçinmek zorunda. Bu, vekillerin asgari ücretlinin yaklaşık 11 katı maaş aldığı anlamına geliyor.

Kimi vekiller "Türkiye’de yaşam koşullarının da, asgari ücretlinin durumunun da farkındayız” demekle yetinse de kimi vekiller de tartışmaları çirkin bulduklarını belirterek “ülkenin gündemini böylesi polemiklerle meşgul etmenin doğru olmadığı” görüşünü savundu.

Diğer taraftan da milletvekilleri ya da belediye başkanlarının farklı farklı devlet kurumlarından 2-4 maaş aldıkları da gündemde.

Dostlar hangi gün borçlar ve zamlarla uyanmıyoruz ki güne. Yaşam alanlarımız, ev ve iş yaşamımız buna dahil. Hangi gün en ufak bir düzenleme yapılmasını istediğimizde “terörist” olmuyoruz ki. Bizim adımıza karar veren sermaye sınıfının sahneye sunduğu temsilcileri -ve tek işi el kaldırıp indirmek olanlar- “geçinemiyoruz” diyebiliyorlar.

Madem sömürgenler geçinemiyormuş, e bir şeyler yapmalıyız hortumlamadıkları üç beş kuruş kaldıysa hesaplarına mı yatırsak, ne dersiniz. Ya da kapılarına gidip ya araca para vermeyin gelin biz sırtımızda götürelim sizi meclise mi demeli. Zaten inmek bilmiyorsunuz gerçi sırtımızdan değil mi ama? Ya da şöyle okkalı bir cevap mı versek…

Ayrı sınıflardanız ve ayrı sınıflara hizmet ediyoruz geçinemediğini iddia edenlerle… Çıkarımız ayrı, yediklerimiz içtiklerimiz hayallerimiz ve dünyamız; her şeyimiz ayrı. Onlar sermaye sınıfına hizmet ettikçe terfi alıyor, sıvazlanıyor, bizler sözümüzü söyledikçe zindanlara atılıyoruz.

Bir şeylerin değişmesi için, her seferinde sandığa çağıranların yaşamları nasıl da hayatımızdan kopuk. Milletvekili maaşlarını eleştiren bazı milletvekillerinin önerileri de; “milletvekili maaşları, işçi maaşlarının dört katı oranında olması yeterlidir. 11 kat çok fazla” diyebiliyorlar... Neden kalifiye bir işçiden fazla alınsın ki, yahut parasız ve gönüllü çalışsın desek kaç milletvekili o göbeklerini kaldırıp meclise giderdi acaba? Ki bunu talep ettiğimiz için bile vatan haini olurduk…

Nazımın bir şiiri geliyor aklıma dostlar: “Vatan çiftliklerinizse,

kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,

vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,

                            ben vatan hainiyim.

Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.”

Bir Mücadele Birliği Okuru