1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü yaklaşırken, iktidarın devrimci güçlere dönük saldırıları artıyor. 29 Nisan günü İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Konya’da sabah saatlerinde ev ve bürolara düzenlenen polis baskınlarında çok sayıda ilerici, devrimci, gazeteci, sanatçı ve sendika üyesi gözaltına alındı. Adana Emek ve Demokrasi Platformu, aynı gün bu saldırılara karşı İnönü Parkı’nda bir basın açıklaması yaptı.
Platform adına konuşan İbrahim Dursun, gözaltı operasyonlarının bir sindirme politikası olduğunu vurguladı. Dursun, ev baskınlarının kapılar kırılarak, yoğun şiddet eşliğinde yapıldığını; gözaltına alınanlara işkence uygulandığını belirtti. Şu ana kadar 92 kişinin gözaltında olduğunu ifade etti.
Açıklamada, operasyonların esas hedefinin 1 Mayıs ve onun tarihsel simgesi olan Taksim Meydanı olduğunun altı çizildi. “Bu baskılarla bizleri Taksim’den, 1 Mayıs’tan, mücadelemizden vazgeçiremezsiniz. Halk düşmanı, işçi, emekçi düşmanı sermaye iktidarı, işçi sınıfının meşru taleplerinden korkuyor” diyen Dursun, tüm gözaltıların derhal serbest bırakılmasını, Taksim yasağının kaldırılmasını ve devletin baskı politikalarına son verilmesi gerektiğini belirtti.
“Taksim 1 Mayıs alanıdır. Toplanma ve gösteri hakkı gasp edilemez. İşkence insanlık suçudur. Bu suçun failleri yargılanacak” diyen Dursun, faşist ve keyfi uygulamalara karşı kararlılık mesajı verdi.
Açıklama, platform bileşenlerinin “1 Mayıs Alanı Taksim Meydanı”, “Her yer Taksim, Her yer direniş”, “Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz” sloganlarıyla son buldu.
“Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz! Taksim işçilere yasaklanamaz!”