1 Mayıs’ta Birleşik Devrim Saflarına, 1 Mayıs Alanlarına! HBDH Yürütme Komitesi, 1 Mayıs dolayısıyla bir açıklama yaptı. “1 Mayıs’ta Birleşik Devrim Saflarına, 1 Mayıs Alanlarına!” diyen Yürütme Komitesi’nin açıklaması şöyle:
Almanya'nın Stuttgart şehrinde her yıl düzenlenen 1 Mayıs İşçi Bayramı eylemine, bu yıl Alman Sendikalar Konfederasyonu’nun, yürüyüşü iptal etme kararı damgasını vurdu.
İsviçre’nin Basel Kantonu’nda, TKEP/Leninist’in de içerisinde yer aldığı Anti Kapitalist Blok, bu sene 1 Mayıs çalışmalarına aylar öncesinden başladı.
Adana'da 1 Mayıs yürüyüşü ve mitingi büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Kasım Gülek Köprüsü’nde toplanan örgütler, partiler ve sendikalar kortejlerini oluşturdu. Mücadele Birliği de "Fabrikalar, Tarlalar, Siyasi İktidar Her Şey Emeğin Olacak"...
Antakya’da 1 Mayıs büyük bir coşkuyla kutlandı. Emeğin Gücü Derneği, uzun süredir çalışma yaptığı Serinyol’da bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından Antakya’ya giden Emeğin Gücü, Uğur Mumcu Alanında kitle ile birlikte toplandı.
İzmir’de 1 Mayıs birçok meslek örgütü ve devrimci kurumun katılımıyla coşkuyla kutlandı.
1 Mayıs dünyanın emekçileri ve özgür insanları için insanlık düşmanlarına karşı bir mücadele günü olsun
TED Aliağa Koleji'nde hakkını aradığı için işten çıkarılan öğretmene destek vermek için okula giden Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, eğitim sendikalarının temsilcileri okulda muhatap bulamadı.
SES Bakırköy Şubesi yöneticilerine saldırıda bulunan ve sendikal faaliyetini engelleyen Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi başhekimini hastane önünde protesto edilerek "Örgütlenme özgürlüğümüz, sendikal faaliyetimiz engellenemez"...
Mücadeleci Sendikalar, DEV TEKSTİL, DGD-SEN, DİSK/Enerji-Sen, İnşaat-İş, İNŞAAT-SEN, Mağaza Market-Sen, KATAŞ-SEN Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, TOMİS, "1 Mayıs'ta Herkes Taksim'e!" şiarıyla yaptığı yazılı açıklamada saat 10.00'da...
20-21 Nisan tarihleri arasında İtalya’nın başkenti Roma’da toplanan III. Dünya Savaşını Durdurun Uluslararası Barış Koordinasyonu, düzenlediği “Filistin İçin Nasıl Bir Gelecek” Forumu’nun Sonuç Bildirgesi’ni yayınladı.
23 Nisan'da gözaltına alınan ve tutukluluğuna karar verilen gazetecilerden Erdoğan Alayumat avukatıyla dışarıdaki meslektaşlarına mesaj gönderdi.
İHD İstanbul Şubesi 631. F oturmasında Van Yüksek Güvenlikli Zindanı'nda tutuklu bulunan, 82 yaşındaki Makbule Özer‘in durumuna dikakt çekti. Yaşı ve hastlaıkları nedeniyle özel bakım gerektiren Özer'in serbest bırakılması istendi.
Cumartesi Anneleri 996. hafta eyleminde 43 yıl önce gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün akıbetini sordu.
Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi'nde 1 Mayıs ve geçen hafta yaşanan yemekten zehirlemeye ilişkin çalışma yapmak isteyen SES Bakırköy Şubesi üyelerine Başhekim ise "Siz teröristsiniz" diyerek güvenlik ve polis zoruyla hastaneden...
İki dünya, emeğin dünyası ile sermayenin, sömürücülerin dünyası; sosyalizm ile kapitalizmin dünyası; ezilen, sömürülen, yaşamdan kovulan yüzmilyonlarca insan ile bir avuç asalak burjuvanın dünyası savaşıyor.
Savaştaki bir devlet, aynı noktayı tekrar tekrar neden bombalar ve örneğin bir kilometre başına otuz üç ton bomba yağdırır? Sadece, düşmanı yok ettiğinden emin olmak için mi? Elbette değil.
Büyük ve yıkıcı bir savaşa doğru mu gidiyoruz? Siyonist İsrail hükümetine ve İsrail devletinin eski yöneticilerine bakılırsa durum buna işaret ediyor. Büyük ve yıkıcı bir savaş peşindeler. Çünkü varlıklarını bu büyük savaşa bağlı görüyorlar.
Bu söz, savaşın daha ilk günlerinde burjuva medyada dillendirilen bir gerçekliği ifade ediyor. Bir itiraf bu. Sermayenin devasa propaganda aygıtının başarısızlığının itirafı.
Yakın zamanlara kadar kimi yasal siyasi parti ve çevrelerden “faşizme geçit yok” sloganını sık sık duyardık. 70'li yılların bitmez tükenmez tartışma konusuydu. İspanya’dan, Franko faşizmine karşı verilen mücadeleden kopyalanmış bir slogandı. Ordusuyla Fas üzerinden Halk Cephesi hükümetini yıkmaya gelen Franko'nun Madrid'e girişine müsaade edilmeyeceğini anlatmak için kullanıldı bu slogan.
Filistin direniş güçleriyle siyonist İsrail arasındaki savaş yayılır mı? Şimdi yanıtı en çok merak edilen soru bu olmalı. Çünkü, bunun gerçekleşmesi, savaşın yayılması Irak'tan, belki de İran'dan Suriye ve Lübnan'a kadar çok geniş bir coğrafyaya pek çok devletin savaşın içine çekilmesi anlamına gelecek.
Ortadoğu'da ateşi sönmeyen iki devrim odağı; Rojava-Kürdistan ve Filistin devrimleri. Son bir haftadır, bu iki devrim ocağındaki ateşi söndürmek için tüm güçleriyle saldıran Türkiye, İsrail ve bunların arkasındaki emperyalist güçler ateşe benzin döktüler.
Rojava’ya, Güney Kürdistan’a (Başur) ve Suriye’ye dönük Türk devletinin saldırıları aralıksız devam ediyor. Yoğun bombardıman ve suikast saldırıları var.