Beklenti, dinci faşist iktidarın başının Bağdat seferinden sonra saldırının başlayacağı idi. Hayır, beklemediler! ...

Bakmayın küçük ortağın ulu orta savurduğu tehditlere. Ya da “Beştepe-Elysee Savaşı”nda cümle devlet erkanının, hükümet ve muhalefet parti görevlilerinin can siperane cumhurbaşkanını sahiplenmelerine. Dört başı mamur bir çöküş yaşıyor dinci faşizm, ve onunla birlikte bir bütün olarak Türk tekelci kapitalizmi.

Hem içerde hem dışarda yaşanan çöküş, pandeminin iyice derinleşmesiyle birlikte her alana yansımaya, her alanda kendini göstermeye başladı. Sadece bir kaç konu başlığını saymak kafi.

Libya’da uygulanan İhvanı destekleme temelindeki politika tamamen çöktü. Son ateşkesin ardından çöküş, diplomatik ve psikolojik bozguna dönme yolunda.

Karabağ (Artsakh) savaşı, dinci faşizmin bir başka “macerası”. Adım adım bu cephede de işler bozguna gidiyor. Elinin altındaki kiralık katil sürüsü dinci çeteleri oradan oraya taşıyarak el güçlendirme, pay kapma, “güç siyaseti” uygulama hevesleri, uzun erimde sürekli boşa düşüyor. Günün sonunda dinci faşizm, bu kiralık katil sürüleriyle bir başına kalacak. Rusya’nın, Kafkaslar’a yöneltilen bir silah olarak bu paralı katillere göz yummayacağı kesin. “Diplomatik uyarılar” sonrasında bizzat “füzelerle uyarı” faslına geçti bile Rusya.

Önce “stratejik ortak değil, partner” çıkışı... Ardından önce Cerablus, ardından İdlib’te esaslı bir “füze diplomasisi”... üstelik hatırı sayılır ölçeklerde! Gözünün içine baka baka, Ankara’nın adamlarını bombaladı Rusya.

Doğu Akdeniz dosyası malum. İnanılmaz bir yoğun çaba, meydan okuma, iki ileri bir geri, bir ileri iki geri salınımlar eşliğinde varlığını kanıtlama çabası... Sonuç? Tam bir yalnızlık.

Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Lübnan’da sürtüşme yaşayıp durduğu Fransa ve Macron imdada yetişti hemen. Müsamerelere yakışacak düzeyde bir performans sergiledi dinci faşizm. Düzey ise adeta yerlerde süründü. İnanılmaz bir sokak ağzı, tam bir lümpenlik, devletin en üst katlarında vücut buldu. İş, bayağı küfürlere döküldü. “Asrın dünya lideri” ve adamlarının düzeyi (ve onlar eşliğinde faşist devletin düzeyi) tüm dünyaya ilan edilmiş oldu.

Fransa’da IŞİD’çi caninin bir öğretmenin kafasının kesmesiyle alevlenen gerilimde, Türk hükümeti ve Saray, hiçbir demagojinin örtemeyeceği bir şekilde IŞİD saflarında yer aldı. Sözde bu olaylar ve Muhammed karikatürü protestosu üzerinden kendi kitlesini konsolide edecekti. Meydanlara çıka çıka IŞİD’çiler çıktı. (Antep ve Serekaniye gösterilerine bakınız.)

Saray’ın başı ve onu takiben bütün avanesi, faşizme karşı esti gürledi. Macron’un, hatta Merkel’in ne faşistliği kaldı, ne İslam karşıtlığı. Eşantiyon Vilders ise garnitür niyetine harcandı gitti!

Pandemi ile alabildiğine şiddetlenen devrimci kriz, burjuvazinin de dinci faşist hükümetin elinden her türlü ideolojik argümanı alıyor. İktidarın “en hassas konu” diye piyasaya sürdüğü konular bile istenen etkiyi yaratmıyor. Her adım, her manevra, dinci faşizmin altının bomboş olduğunu kanıtlıyor. Her geçen gün kitle tabanı eriyor, daralıyor. Bizzat RTE sokağa çağırıyor, boykota çağırıyor insanları. Gele gele IŞİD’çi katiller geliyor!

Pandemi ile birlikte zirve yapan işsizlik ve açlık burjuva sınıfın egemenlik krizini ve çöküşünü derinleştiriyor. Artık iş, pratik cüretkar adımlara, atılımlara kalmış durumda. Bunca birikmiş öfke, bunca çözümsüz dert tasa, tek bir kanalda birleştiği anda önünde hiçbir bent duramaz. Bu kanalları açmak için cüretli çıkışlara ihtiyaç var.

Şimdi cüretkar atılımlarla öne fırlama zamanı, şimdi devrim zamanı.

  Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi'nde 1 Mayıs ve geçen hafta yaşanan yemekten zehirlemeye ilişkin çalışma yapmak isteyen SES Bakırköy Şubesi üyelerine Başhekim ise "Siz terö...

Sendikalı oldukları için işten atılan ve direniş sırasında iki kez jandarma saldırısıyla gözaltına alınan ve haklarında dava açılan Agrobay Seracılık işçilerine açılan dava Be...

İstanbul Finans Merkezi Merkez Bankası şantiyesinde İnşaat-İş ve Dev Yapı-İş'in üyelerinin gasp edilen hakları için şantiyede yaptıkları eyleme bugün de polis saldırarak işçileri...

ABD’li üniversitelerin başını çektiği üniversite öğrencileri, soykırıma maruz kalan Filistin halkıyla dayanışmak ve üniversitelerinin İsrail’le ekonomik ve akademik ilişkilerine...

“Tam umudu kesmişken...” diyordu bir arabesk şarkıda... günümüz reformizmine nasıl da uyuyor. ...

23 Nisan'da İstanbul, Ankara ve Urfa'da gözaltına alınan 9 gazeteci savcılık ifadeleri için adliyelere getirildi. ...

Çorlu'da 25 kişinin can verdiği tren kazası davasında karar çıktı. Dönemin TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan'a 15 yıl, Levent Meriçli'ye taksirle ölüme sebebiyetten 9 yıl 2 ay, Mümin ...

Beş yıl önce İşçi Temsilcileri Konseyi Hazırlık Komitesi toplantılarının birinde serbest kürsüye çıkan bir işçi, “İlk defa buradayım, bu taraftayım. Yıllardır işçiyim, send...

1 Mayıs yaklaşırken sendikaların 1 Mayıs çalışmaları ve çağrıları da yoğun bir biçimde devam ediyor. ...

Arama

 

LENİNİST TEORİ

ÖNSÖZ

           Tüm Sayılar

Yeni Kitaplarımız

E-Kitap

Tüm E-Kitaplar için resme tıklayınız...

Devrimin Çağrısı

 

Editoryal 2023-2

 

Zafere Kadar Genç Yoldaş

Ukrayna Kimin Savaşı

 

Dergilerle Kısa Tarih